30
detaylı bakış
Hatırlar mısınız acaba? Uçurtmayı
Vurmasınlar filmi 89 yılında hepimizi
tebessüm ettirerek ağlatmıştı.
Gökyüzünde uçan uçurtmalarla çok şey
anlatılıyordu filmde. Senaryosu Feride
Çiçekçioğlu’na ait bir Tunç Başaran
filmiydi. Beş yaşındaki bir çocuğun
gözüyle kadınlar hapishanesinin
ve sevginin öyküsünü anlatıyordu.
Küçük Barış'ın (Ozan Bilen) dört
duvar arasında ne suçu vardı ki?
Oysa esrardan tutuklanan annesiydi.
Barış henüz algılayamadığı bir garip
dünyanın içinde, her yanı soğuk ve
sağır duvarlarla çevrili bir hapishane
avlusundaydı. O kısır döngünün içinde
sevimli bir çocuktu sadece. Öylesine
çocuktu ki tuvaletini tutamayıp altına
kaçırdığında aklımızdan hiç çıkmamış
o repliği söyleyiverdi bir anda: “Ben
işemedim Miki işedi!”
Barış’ın tek dileği uçurtmalardı
pek çok çocuk gibi. Gökyüzünü ve
özgürlük uçurtmalarını gözlüyordu.
İnci Abla’sı (Nur Sürer), özgürlüğüne
kavuştuktan sonra bir gün uçurtma
olup geri döneceğine söz bile vermişti.
Uçurtma onun hayalleriydi, gökyüzünde
onun göremediklerini gören en sıkı
dostuydu… Sizin uçurtmalarınız da
hayalleriniz mi? Uçurtma denince
Eskiden her çocuğun
bir uçurtması, bir de
sicim ipi vardı sarmalık.
Ona bakmaktan boynu
tutulur, rüzgârdan gözleri
sulanır ama yine peşinde
koşardı kuyruğunun…
Gökyüzüne doyardı klavye
bozmaktansa… Baharın
geldiği şu günlerde mavi
gökyüzüne en çok yakışacak
olan renk uçurtmalar…
Hazırlayan:
Sezai Evans
“Uçurtma hayaliyle yaşamak”