26
foto öykü
Buzlugöl, Uludağ
Kilimligöl, Uludağ
tarafından yaylak olarak kullanılmış
ve Osman Gazi’nin alplerinden Turgut
Alp bölgeyi fethettikten sonra Kayı
Boyu’nun ilk yerleştiği yerler. Kamp
yerimiz iri granit taş bloklarının önünde
ve Tepel’den 50 dakika sonra kamp
yerimize ulaşıyoruz.
Altıncı Gün:
Artık yola çıkma zamanı,
iri granit kayalar ve ardıç ağaçlarının
arasından sırt hattını takip ediyoruz. İrili
ufaklı granit kayaların arasında bir saat
ilerledikten sonra Avtaşı’na ulaşıyoruz.
Uludağ artık önümüzde. Avtaşı’ndan
10 dakikada Koca Boğazova’daki
çeşmenin başına iniyoruz. Çeşmenin
başından Çavuşdüzü, Küçükdüz,
Eğrikar sırtlarından Uludağ’ın ana
kütlesi üzerindeki Karagöl Yayla’ya
ulaşıyoruz. Kamp yerimiz 1 saat
uzaklıktaki Aynalı Göl. Erikli düz
geçitinden dağın kuzeyindeki moren
setleri üzerinden son kamp yerimiz
Aynalı Göl’e ulaşıyoruz.
Yedinci Gün:
İbrahim ağabey, 40 yıldır
yaylaklar ve kışlası arasında sürüleriyle
yolculuk ediyor. Kayı Aşireti koca bir
imparatorluk olurken yaylaları emanet
ettiği İbrahim ağabey artık yaylasında
sürüleriyle tek başına. Hikâyesi,
geniş ve uçsuz bucaksız otlaklarda
başlamıştı. Yaylak ve kışlaklar arasında
yıldızlar kadar çok boylar uzun
yolculuklarına çıkmışlardı. Her yeni
gün güneş batana kadar ilerlediler
ve gökyüzünün altı evleriydi. Rüzgar
gibi atlarıyla ilerlerlerken Pers, Urartu,
Sümer, Hitit, Frigya, Bitinya, Roma,
zamanın önünde diz çökmüştü. Osman
(Otman, Atman) uçlarda rüzgar gibi
eserken bozkırın önünde yükselen
dağlar boyların yaktığı ateşlerle
şenlendi. Kayı Boyu’nun dağları
emanet ettiği İbrahim ağabeyi Aynalı
Göl’de bırakıyoruz, bugün dağlarla
biz de vedalaşıyoruz. Dağlar 700 yıl
boyunca yürük boylarına sunduğu
cömertliği, bizlerden de esirgemedi.
Artık zirvedeyiz. Nazif ağabey, Korkut
ağabey, Mithat, Bekir, İlhan, Taner
ve ben. Son bir görevimiz kalmıştı.
Söğüt’te babası Ertuğrul Bey ve annesi
Halime Hanım’dan emanet aldığımız
sevgilerini Osman Bey’e iletmek….