14
haberi” neden derler, tam da
bu sebepten. Çünkü çocuklar
bu işin en saf yansımalarıdır.
Onlara ne ekerseniz, onu
biçersiniz ama onların anladığı
şekliyle...
Başlangıçta bir tartışma
ya da çelişkili yollardan
muhataplarını ikna etme sanatı
anlamına gelen “diyalektik”,
karşıtlıkları kullanarak
gerçekleştirilen bir akıl
yürütmeydi. Bir yansımanın
üzerinden konuştuğunuz
her şeyde ise durum çok
farklı. Bu kadar felsefe yeter
dediğinizi duyar gibiyim.
Bunların gerçek hayattaki
karşılıkları (yansımaları) ne
ola ki? Yansıma üzerinden
akıl yürüteceksek, bir nevi
diyalektik bir tartışma
yapıyoruz demektir. İşin iki
yüzüne de bakmalıyız. Aynı
nehirde iki kere yıkanılamadığı
gibi, aynı aynada oluşan
yüzünüz siz olmayabilir. İşte
yansıma da tam olarak budur
denebilir.
“Bum” desem “pat” diye
seslensem bir şeyler
düşünürsünüz değil mi?
Aslında bizim yaptığımız
meslek tam olarak bu. Size
“güm” diye seslenmek.
Yankılarını ise sizden
beklemek. Yayıncılıkta yankı
bulmayan, diğer bir anlatımla
boşlukta eko yapmayan sesler
çıkartmak; bulanık bir suda
kendinizi görmeye çalışmak
gibidir. Siz “şırıl şırıl” akan bir
derenin kıyısında, çınarların
“hışırtısı” kulağınızda, sudaki
“aksinize” bakarken; “pat” diye
suya taş atan biziz işte. Bu
sayıda temamız yansıma.
Simetrik bir sayı hazırladık.
Halikarnas Balıkçısı’nın
dediği gibi, “Durgun denizler,
yıldızların yansımasıyla
yıldızlandı.” Yıldızlara bakıp
yanılmayın ama yıldızlar
size ışık olsun. Aklınızdaki
çağrışımlarda buluşuruz
muhtemelen. Aynı şehirde
yaşıyoruz. Aynamıza
bakarsanız kendinizi
de görürsünüz. Rüya
görmüyorsunuz.
Keyifli okumalar.
whatever you saw but only in the
way that they understand it…
“Dialectic” was a reasoning
made with contradictions which
at the beginning was the art of
convincing others through a
discussion or conflicting means.
However, it is very different
for cases where we discuss
reflections. I can almost hear you
say: enough philosophy. What are
the counterparts (reflections) of
these in real life? If we are going to
reason over reflections, it means
we are somehow carrying out a
dialectical discussion. We should
look at both sides of the issue at
hand. Since it is not possible to
step in the same river twice, the
face you see in the mirror may
not be yours. Now we can say
reflection is exactly just that.
Something will come to your
mind when I say “boom” or shout
“bang” at you, right? Actually what
we do is mainly this. To shout
at you with a “bang”. And wait
for its echoes from you. Making
sounds that are not reflected
back in publishing; or in other
words making sounds that have
no echoes is like trying to see
one’s own self in blurry waters.
We are the ones who “throw” a
stone in when you are looking at
your own “reflection” in the water
while listening to the “rustle” of
plane trees near a river flowing
by pleasantly. The theme of our
current issue is reflection.
We prepared a symmetrical
issue. Like the Fisherman of
Halicarnassus (Halikarnas
Balıkçısı) says, “Still waters got
all starry with the reflection of
stars”. Do not err by looking at the
stars but let the stars light your
way. We will probably meet in the
associations in your minds. You
can also see yourself when you
look at our mirror. You are not
dreaming.
Happy reading.
editör notu
editor’s note