14
editör notu
editor’s note
Belki “seninle” neden
gurur duyduğumu
bilmelisin;
Neredeyse tüm gençliğini
cephelerde savaşarak
geçmesine rağmen, Fransız
modası ile ilgilenip elbise
çizimleri yaparak, imrenerek
baktığımız elbiselerini kendi
ellerinle çizip terzilerine
diktirdiğin için,
Türk Kadını için tüm dünyadan
önce sağladığın tüm haklar
(seçme-seçilme, soyadı,
Kurtuluş Savaşı esnasında
rütbe almaları / bizzat kendisi
tarafından yaklaşık bin kişilik
müfrezeye atanan Üsteğmen
Kara Fatma gibi vb.) için,
Hiç üstüne vazife değilken
geometri kitabı yazdığın;
üçgen, açı ve dikdörtgen gibi
bugün hala kullandığımız
48 tane hem de tamamen
türetilerek oluşturduğun Türkçe
geometri terimlerine isim
babası olduğun için,
Bir ağacın tek bir dalını
kesmemek için bir köşkü
taşıttığın için (Bk. Yalova’daki
Yürüyen Köşk),
Dünyada “Başöğretmen” sıfatı
ile anılan tek lider olduğun için,
Kurtuluş Savaşı’nda sonra
hiçbir milletin bayrağını ayaklar
altına almadığın için,
Kısıtlı imkanlara rağmen
açtığın onca yatırım ve fabrika
ile gösteriş yapmadığın için
(Bk. Merinos Fabrikası),
Tüm başarın ve karizman
ile o dönemki tüm dünya
liderleri arasında parmakla
gösterildiğin için, (Bk. Milletler
Cemiyeti’ne üye olmayı
düşünüyor musunuz sorusuna
verdiği cevap: “Şartlarımız
koyarız, kabullerine bağlı.
Biz müracaat etmeyiz üye
olmak için. Davet gelirse
düşünürüz.” –Ardından gelen
süreç ise şöyledir: Milletler
Cemiyeti yasa değiştirir ve
ilk davet edilen ülke Türkiye
Cumhuriyeti’dir.)
Hayal kurduğun ve bunu
başarmak için canını ortaya
koyduğun için, (Bk. Askeri
lisede okurken subay
arkadaşlarına anlattıkları...
Her birine kuracağı ülkede
hangi görevleri vereceğini
söylüyordu.)
Cesaretli olduğun için,
(Bk. Harbiye’de ve Harp
Akademisi’ndeki yılları...
Memleket ve millet davaları
ile ilgilenmesi, düşüncelerini
cesaretle ifadeden
çekinmemesi sebebiyle
aydın ve devrimci bir subay
olarak tanınmıştı ve bu
davranışları aleyhine olabilirdi;
ancak çevresince sevilmesi,
düşüncelerinde samimî oluşu,
onun herhangi bir kazaya
kurban gitmesini önlemişti.
Akademiden sonraki günlerde
istibdat ve padişahlık rejimi
aleyhindeki düşünceleri ve
durumu, şüphe çekerek
birkaç ay İstanbul’da tutuklu
kaldı. Sonra bir nevi sürgün
olarak vazife ile 5 Şubat 1905
tarihinde Şam’a atandı. Ama
hiç vazgeçmedi.)
Bizi gaza getirdiğin için
(Türk milleti çalışkandır),
Norveç dilinde “Atatürk gibi
olmak” diye bir deyim olduğu
için,
Gerçek efendinin köylü
olduğunu bildiğin için,
Savaşarak kazanmak zorunda
olduğun bağımsızlığın ne
kadar “hayati” olduğunu
bildiğin, ülkemiz ve dünyamız
için sadece / gerçekten “barış”
istediğin için,
Neredeyse döneminin ve
günümüzün tüm dünya liderleri
tarafından –buna savaştığı
liderler de dahil- “asrın lideri”
All the rights you granted for
Turkish women (enfranchisement,
surname, rising in ranks during
War of Independence, such
as Lieutenant Kara Fatma who
commanded a platoon of 1000
soldiers directly on his orders etc.)
before any other nation on earth,
You have written a book on
geometry even though you were
preoccupied with many other
things; you named 48 geometric
terms in Turkish which we still use,
such as “üçgen, açı, dikdörtgen”
(triangle, angle, rectangular),
You had a mansion moved in order
not to cut even a single branch
of a tree (see Moving Mansion in
Yalova),
You are the only leader all around
the world called “head teacher”,
You did not trample on the
flag of any country after War of
Independence,
You did not make a show of
many investments and factories
established under such limited
financial conditions (see Merinos
Factory),
You were pointed at in admiration
among world leaders of the
time thanks to your success
and charisma (for example, his
answer to the question about
membership to League of Nations:
“We will put forth our conditions,
it is up to them to accept. We do
not apply for membership. We
will contemplate if any proposal
comes.” –Then, League of
Nations changes certain laws and
Republic of Turkey becomes the
first ever country to be invited),
You dreamed and put your life
at risk for realizing your them
(for example, what he told to his
classmates at military high school:
He told everyone the positions
they would get in the country he
would found),
Your courage (e.g. His years
in Military College and War
Academy… He was known as a
luminary and revolutionary officer
for his interest in national issues,
his courage in bravely expressing
his ideas, even though such
attitude could have gone against
him as well; nevertheless, he did
not fall a victim to a murder since
he was a popular and sincere
personality. During post-Academy
years, his views and status
against autocracy and sultanate
raised doubts, whereupon he was
imprisoned in Istanbul for a few
months. Then, he was assigned
to Damascus, a kind of exile, on
February 5, 1905. But he never
gave up),
Because you got our blood up
(“Turkish nation is hardworking”),
Because there is an idiom, “to be
like Ataturk,” in Norwegian,
Since you knew the peasant was
the master of the nation,
You knew how vital and
indispensable independence was
and you only and sincerely wanted
peace in our country and on the
world,
You are named “leader of the
century” for almost every leader
on the world then and now –
including those you fought against
(see views and statements of
Presidents about Ataturk),
You used the word censor for
the first time in the daily called
“Minber” which you published 52
issues as a journalist,
Note 1:
One can list hundreds of
similar examples; nevertheless, my
underlined notes are given above
and they are sufficient for me to be
proud of him. For sure, there is a
lot I don’t know about him. I don’t
know how you would call it: honor,
self-respect, dignity, self-esteem,
or anything else. We are seeking
the value man bears as a sensible,
rational and free being. In other
words, all these lines reflect “value
of man as a man”. To me, Ataturk
signifies “honor” and I am proud of
“Him” so as to enrich and laud his
very being.
Note 2:
No, this is not idolization
or seeing him as a demigod… For
me, it is important to preserve,
nourish and develop what the
society considers respectable.
We should show due respect to
a historical figure who protected
our essential self. In these days
which lack peace, the importance
of such behavior is more apparent
than ever. After all, how many
luminaries do we have to shed
light for that we always walk in