45
Tanpınar için şiir, hayatının en
büyük ihtirasıydı fakat asıl yeteneği
şiir estetiğine göre yazdığı diğer
eserlerinde görüldü. İlk şiiri 1920’de
yayımlandı. Geniş okuyucu kitlesi ise
onu lise kitaplarına ve antolojilere giren
"Bursa'da Zaman" şiiri ile tanıdı. Bu
şiirin Bursa ile bağları da büyük oldu.
Çünkü buram buram Bursa vardı şiirde.
Tarihi ve doğal güzellikleriyle sere
serpe bir Bursa okuyorduk şiirde.
Gençlik yıllarında Yahya
Kemal ve Ahmet Haşim'in önce
öğrencisi sonra da dostu olmuştu, Batı
edebiyatından Paul Valéry ile Marcel
Proust'u kendisine üstat olarak
seçmişti. Edebiyatta güzellik ve
mükemmeliyete ön planda yer veren
bu yazarlara göre edebiyat, tıpkı resim
ve musiki gibi "güzel sanat"tı. Onlardan
farkı, boya ve ses yerine, insanı ve
hayatı anlatmada bu iki vasıtadan çok
daha zengin olan “dili” kullanmasıydı.
Tanpınar altmış kadar şiirinden ancak
otuz yedisi ile, tek şiir kitabını ölümüne
yakın çıkardı: Şiirler (1961; Bütün
Şiirleri adıyla genişletilmiş olarak 1976).
Şiirlerinde bir imaj ve müzik kaygısı
taşıyordu, hikâye ve romanlarında da,
başta “zaman” teması olmak üzere,
psikolojik anları, bilinçaltını aradığı ve
yansıttığı görüldü. Onun için zaman
birçok şeyden “öte” bir kavramdı.
A.Hamdi Tanpınar
23 Haziran 1901'de İstanbul'da doğdu.
Siirt rüşdiyelerinde, Vefa, Kerkük
ve Antalya sultanilerinde öğrenim
gördü. Baytar mektebini bırakarak
girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi'nden 1923 yılında mezun
oldu. Erzurum, Konya ve Ankara
liseleriyle, Gazi Eğitim Enstitüsü
ve Güzel Sanatlar Akademisi'nde
edebiyat öğretmenliği yaptı, aynı
akademide estetik ve sanat tarihi
dersleri verdi (1932 - 1939). 1939
yılında İstanbul Üniversitesi'ne Yeni
Türk Edebiyatı Profesörü olarak
atandı. Maraş Milletvekili olarak 1942-
1946 yıllarında Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nde bulundu. Bir süre Milli
Eğitim Müfettişliği yaptıktan ve Güzel
Sanatlar Akademisinde eski görevinde
çalıştıktan sonra 1949 yılında İstanbul
Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Türk
Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne yeniden
döndü. Hayatı boyunca sağlığından
şikâyetçi olan Tanpınar, 23 Ocak 1962
günü geçirdiği kalp krizi ile Haseki
Hastanesi'ne kaldırıldı. Ertesi sabah,
ikinci bir krizle hayata veda etti. Namazı
Süleymaniye Camii'nde kılınan Ahmet
Hamdi Tanpınar'ın cenazesi Rumeli
Hisarı Kabristanı'nda, hocası ve dostu
Yahya Kemal'in yanı başına defnedildi.
Mezartaşı üzerinde çok bilinen şiirinin
iki mısrası yazıldı:
"Ne içindeyim zamanın / Ne de
büsbütün dışında".
ESERLERİ
Romanlar
/ Huzur (1949),
Saatleri Ayarlama Enstitüsü (1962),
Sahnenin Dışındakiler (1973), Mahur
Beste (1975), Aydaki Kadın (1986),
Ayna (1950)
Şiirler
 / Şiirler (1961)
Denemeler
 / Beş Şehir (1946),
Yahya Kemal (1962), Edebiyat Üzerine
Makaleler (1969) (ölümünden sonra
derlenmiştir), Yaşadığım Gibi (1970)
(ölümünden sonra derlenmiştir)
İnceleme
/ XIX. Asır Türk Edebiyatı
Tarihi (1949, 1966, 1967)
Hikâyeler
/ Abdullah Efendinin
Rüyaları (1943), Yaz Yağmuru (1955),
Hikâyeler (yazarın ölümünden sonra
derlenmiş olan bu kitap, iki kitabındaki
hikâyelerin yanı sıra daha önce
kitaplaşmamış hikâyeleri de içerir)
Zamanı okuyan adam
61 senelik yaşamına zaman ile iç içe geçmiş onlarca
mısrayı sığdırmış bir üstattı Ahmet Hamdi Tanpınar.
Edebiyatla bağları tüm yaşamını şekillendirdi. Türk
romanına, öyküsüne ve şiirine derin izler bıraktı. "Ne
içindeydi zamanın, ne de büsbütün dışında…” “Bu hülya
adamının” geçmişe ve geleceğe o kadar çok mektubu
vardı ki, zaman bile onu nereye koyacağını bilemedi!
45
1...,37,38,39,40,41,42,43,44,45,46 48,49,50,51,52,53,54,55,56,57,...156