31
Batpazarı Çarşısı
“Eski ve kullanılmış eşyaların alınıp
satıldığı Bursa’daki tek çarşıdır.
Çarşının esas adı, Bayat Pazarı
olup, zamanla bu adı almıştır.
Batpazarı’ndaki hanı Davut Paşa, 1517
yılında yaptırmıştır. Hanın ortasında ise
mescit yaptırmıştır. Bu yapı yıkılınca,
Şiblizade adlı bir kişi tekrar yaptırmıştır.
Bu mescit, Tahtakale Mescidi olarak
da geçer. Çünkü bu bölge, Bursa’nın
ikinci Tahtakale’si idi. 1521 yılında ve
1765 yılında çıkan yangınlarda pazar
büyük zarar görmüştür. Günümüzde de
Batpazarı aynı işlevini sürdürüyor, eski
ve ikinci el eşyaların satışı yapılıyor.”
Bedesten Kuyumcular Çarşısı
“Bedesten adı Bazzazistan’dan galattır.
Anlamı bez satılan yer demektir. Bu
tarihte en değerli mal olan ipek ve
kumaşların satıldığı yer anlamına gelir.
Bu değerli ürünleri satan çarşı da, her
tarafı kapalı bir biçimde tasarlanmıştır.
Buna da her kentte Kapalı Çarşı
denilmiştir. Bursa’nın en önemli ticari
merkezidir. Eskiden bedesten olarak
Orhan Bey’in yaptırdığı Emir Hanı
kullanılıyormuş. Daha sonra bugün bile
aynı amaçla kullanılan Yıldırım Bayezid
yaptırdığı bedesten kullanılmaya
başlanmış... Bedesten, Bursa
Çarşısı’nın merkezinde yer alır. Diğer
çarşılar bunun çevresinde kurulmuştur.
Evliya Çelebi’ye göre, Bedesten’in
dört çevresi kuyumcular çarşısı imiş.
Bunun çevresinde Gazzazlar Çarşısı,
Kavukçular Çarşısı, Takkeciler Çarşısı,
İplikçiler Çarşısı, Bezzazlar/Bezciler
Çarşısı, Halat Çarşısı, Gelincik Çarşısı
ile Hallaçlar Çarşısı ile çevrili imiş.
Bu çarşıların üzeri, önceleri kurşun
örtülüydü. Bazı yerlerinde demir
pencereleri vardı. Yine Evliya Çelebi’ye
göre bu çarşının her köşesinde mutlaka
bir çeşme varmış. Ayrıca bugünkü
yeni Kapalı Çarşı’nın uzantısı olan;
Saraçhane Çarşısı varmış ki bu çarşıda
her türden esnaf varmış. Uzun Çarşı’da
Pirinç Hanı yanında ise Kebabçılar
Çarşısı varmış. Ayrıca bir de Bakkallar
Çarşısı... Burada bulunan hoşafçıların,
sadece Bursa’da bulunduğunu yazan
Çelebi, ipek çarşılarının da güzel
olduğunu yazar. Dükkanların çoğu
kuyumculuk üzerine satış yapıyor.”
Gelincik Çarşısı
“Dört kubbeli olan bu yapının hemen
yanında beş kubbeli Sipahi Çarşısı
bulunuyor. Bedesten’in kuzeyinde
kalır. Bu çarşıda Hallaçlar olduğu için
Hallaçlar Çarşısı olarak da anılır. Sipahi
Çarşısı’na paralel olarak uzanır. İshak
Paşa tarafından, 15. yüzyılda, Sultan
Çelebi Mehmet döneminde yaptırılmış.
Ayverdi ise Fatih devri yapıları içinde
görülür. Bu çarşı, vakfiyelerde geçen
Gelincik Sultan ile ilgili olmalıdır.
Ancak bazı kayıtlarda çarşı, Fatih’in
vezirlerinden Dayı Karaca Bey
tarafından, Karacabey’deki imaretine
gelir getirmesi için yaptırıldığı kayıtlıdır.
Aslında kırk dükkân olması gereken bu
handa bugün ancak yirmi bir dükkân
vardır. Duvarları, taş ve tuğla ile
örülmüş olan hanın üzeri dört kubbe ve
tonozlarla örtülmüştür. Sipahi Çarşısı
ise beş kubbelidir. Kubbeleri oldukça
yüksektir. 1958 yılındaki yangında
büyük hasar gören han onarılıp
yeniden hizmete açılmıştır. Kâzım
Baykal’a 1950 yılından önce kubbeleri
yıkık durumdaymış. Kubbeler 1970’li
yıllarda yapılmıştır. Bugün handa,
yorgancı ve diğer mobilyacı esnafları
bulunmaktadır. Bu biçimiyle, halen
çarşının Hallaçlar özelliği sürmektedir.
1618, 1645 yıllarında esaslı onarımlar
görmüştür. Bursa’da en özgün
biçimiyle günümüze gelmiş hanlardan
biridir.”
Sipahi Çarşısı
“Bursa’nın en ünlü çarşılarından biridir.
Kapalıçarşı ile Cumhuriyet Caddesi
arasındadır. Bedesten’in yanında
bulunan Sipahi Çarşısı, Karaca Bey
tarafından Sultan Çelebi Mehmet
döneminde yaptırılmıştır. Bu Karaca
Bey, Fatih’in vezirlerinden olan Dayı
Karaca Bey olmalıdır. Çünkü kayıtlarda
Karacabey’deki imaretine getirmesi
için Bursa Yorgancılar Çarşısı’nı
yaptırdığı kayıtlıdır. Duvarları taş ve
tuğla ile örülmüş olan çarşının üzeri,
beş büyük kubbe ve yuvarlak tonozlarla
örtülüdür. İki taraflı olarak yirmi dört
dükkân bulunan çarşıda eskiden
seksen yedi dükkân olduğu savunulur
ki bu doğru değildir. 1536, 1616, 1685,
1777 yıllarında yapılan onarımlarda
birçok değişikliğe uğrayan çarşı, 1958
yılında yapılan son onarımla aslına
uygun olarak yeniden yapılmıştır. Bu
çarşının kuzeyinde, çarşıya paralel
uzanan bir başka çarşı varmış.
Cumhuriyet/Hamidiye Caddesi’nin
açılması sırasında yıkılmıştır. Çarşıya
çeşitli dönemlerde Yorgancılar,
Sandıkçılar, Döşekçiler, Sipahi Pazarı
adları da verilmiştir. Bugün de çarşıda,
çoğunlukla yorgancı ve mobilyacı
esnafı bulunur.”
Demirciler Çarşısı
“Demirciler yüzyıllarca körüklerinin
başında kor yakıp; demir kızdırıp,
dövüp, keskinletip, su verip, çelikleyip;
ok bertip, kargı hazırlayıp, zırh yassıtıp
orduya silah yaptılar. Demirciler
Çarşısı’nda devamlı çekiç seslerinden
oluşan madeni musikî duyuluyordu.
"Dan Dun Dan, Çan Çun" sesleriyle
çarşı çınlardı. Bursa'nın demircileri:
"Alemde en sağlam, keskin bıçağı,
kılına yapıyoruz. Zaferlerde bizim
dövdüğümüz kılıçların, kargıların
büyük ehemmiyeti ve payı var" diye
söylerlerdi. Çoğunlukla Sivaslılardan
oluşurdu demirciler. Zaman içerisinde
çoğaldılar ve Sivasiler Mahallesi bu
şekilde ortaya çıktı. Şimdi ise çok azlar.
Hala aynı "Dan dun" sesi yankılanıyor.”
Demirciler Çarşısında 40 adet dükkan
bulunuyor, bu dükkanların geneli sıfır
ve ikinci el eşya alım satımı yapıyor.”
Yorgancılar Çarşısı
“Bursa'nın eski bir çarşısıdır. Kapalı
Çarşı’nın bir bölümünü oluşturur.
Bedesten’in hemen yanından, kuzey-
güney istikametinde uzanan çarşı,
halen aynı adla anılır. Çarşının bir
ucu, Sipahiler ve Gelincik Çarşısı ile
Bedesten’e açılır.”
Çancılar Çarşısı
“Daha çok tahta eşyaların satıldığı bir
çarşıdır. Hayvanların çanlarının satıldığı
bir yer olduğu için bu adı almıştır.
Çarşıda hiçbir yerde bulamayacağınız
1...,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32 34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,...156