92
detaylı bakış
700 metre doğa ile iç içe bir yürüyüşe
hazır olun. Tepede Zeus Altarı’na
ulaşacaksınız ve manzarayı görünce
“iyi ki yürümüşüm” diyeceksiniz.
Burada bütün körfezi görebileceğiniz
gibi Zeus Altarı’ndan kalan kalıntıları da
görmeniz mümkün olacak. Ancak çok
büyük bir beklenti ile gitmemelisiniz
çünkü altardan geriye sadece
merdivenle üzerine çıkabildiğiniz bir
kaya parçası ve oyuntu kalmış. Fakat
başınızı döndürebilecek güzellikteki
panoramik manzara sizi fazlasıyla
tatmin edecek.
İlyada’da bahsedilen ve Cumhuriyet
öncesi Türk ve Rumların birlikte
yaşadığı Atatepe Köyü’nde ise
mübadeleden sonra Rum nüfusu
kaybolmuş. Zamanında zeytincilik ve
hayvancılıkla uğraşılırken günümüzde
sadece zeytincilik yapan az sayıda
köylü bulunuyor. 1989 yılında sit alanı
ilan edilerek eski taş evler koruma
altına alınmış. Evler civardaki küçük
taş ocaklarından çıkarılan taşlarla
yapılıyor. Taş işçiliği hala yaşayan bir
gelenek. Son yıllarda özelikle büyük
şehirlerden yerleşen yeni ev sahipleri
sayesinde evlerin çoğu restore ediliyor.
Köy meydanındaki 400 yaşındaki
dev çınar ağacının etrafındaki otantik
kahveler turistlere için bütün yıl açık.
Zeytincilikle uğraşılan köyde zeytinyağı
ve sabun alabileceğiniz dükkanlar da
bulunuyor. Türkiye’de türünün ilk örneği
sayılan Adatepe Zeytinyağı Müzesi
ise mutlaka görülmesi gerekenler
listesinde. Müzede eski zeytinyağı
presleri, zeytin toplama aletleri, taşıma
ve saklama kapları, çeşitli folklorik
objeler görülebiliyor. Aynı zamanda
geleneksel usulde zeytinyağı sabun
yapım tekniği de açıklamalı olarak
sergileniyor.