21
ay sonra sağlam ve zinde bir şekilde
İstanbul’a dönerlerdi. Bursa’daki
ilim adamlarının birçoğu ve şairler,
Uludağ’ın sakin ve serin yaylalarında
yazı yazıyorlardı. Hoca Sadedin
Efendi, Tacü’t-Tevârih adlı eserini,
Karaçelebizade de kendi adıyla anılan
tarihini, hep Uludağ’ın kekik kokan
yemyeşil yaylalarında elde ettikleri duru
zihinlerle yazmışlardı. Uludağ’daki
meyveler, balıklar ve av hayvanları
lezizdi, hala öyle.
Uludağ’ı gezen ünlü şair Lâmiî Çelebi
de bu dağın hayranları arasındaydı.
Uludağ’a ismini veren Dr. Osman
Şevki Bey, dağın ululuğu karşısında
büyülenerek “Ne ulu dağ!” demekten
kendini alamamış ve Ankara’ya
döndüğünde bir rapor hazırlayarak