bursa dokusu
22
dağın adının “Uludağ” olarak
değiştirilmesini teklif etmişti. Mareşal
Fevzi Çakmak bu öneriyi uygun
görmüş, bundan böyle haritalara dağın
“Uludağ” adıyla geçmesini sağlamış
ve bu ad günümüze kadar aynı şekilde
ulaşmıştı. Hatta soyadı kanununun
çıkması sonrasında Dr. Osman Şevki
Bey, “Bursalı” olan lakabını bırakarak
“Uludağ” soyadını almıştı.
Evliya Çelebi, Uludağ’ı öve öve
bitirememiş ve âb-ı hayata (ölümsüzlük
suyu) benzettiği 1060 adet pınardan,
Türklerin baharın müjdecisi saydıkları
erguvan ağaçlarından heyecanla
bahsetmiş, Pınarbaşı’ndan çıkıp Zirve
Tepe’ye yaptığı geziyi ve enteresan
gözlemlerini seyahatnamesinde
ayrıntılarıyla anlatmış… O kadar çok
dikkat çekici not var ki Uludağ’a dair.
Ama belki de birçok kişinin bilmediği
bir şeydir. Uludağ’ın, İstanbul’un ve
Marmara denizinin güneydoğusunda
bulunması ve eski adının da Keşiş Dağı
olması nedeniyle güneydoğudan esen
rüzgâra “keşişleme” denilir. Kısaca
Bursa’da rüzgâr esiyorsa, adı lodos
değil “keşiş”lemedir.
Kaynakça
Bursa Valiliği Kültür Turizm Tanıtma
Birliği, Tüm zamanların güzel şehri Bursa
Bursa Büyükşehir Belediyesi, Kentimiz
Bursa arşivi
Bursa Kent Kültürü ve Yaşam Dergisi -
20.1.2007 - Uludağ yazıları: 1 / Bursa’nın
gururu Uludağ - Prof. Dr. Mefail Hızlı - UÜ
İlahiyat Fakültesi
Bursa Mahkeme Sicili A99 33b.Kamil
Kepecioğlu, Bursa Kütüğü, IV,258.