34
Osmanlı İmparatorluğu'ndaki siyasi
ve askeri otorite boşluğu, ekonomik
bir krizin yaşanmasına paralel olarak
sarayın mimari yapılaşmalarına ve özel
çalışmalarına da yansıdı. Dolayısıyla
sarayın İznik çini yapımcıları üzerindeki
himayesi de kayboldu. Böylece İznik
çini sanatı eski parlak dönemini
kaybetti. 17. yüzyıldan sonra İznik
çinilerinin ve seramiklerinin üretim
kalitesi bozuldu. Motif ve desenler
deforme oldu, renkler cansızlaştı.
18. yüzyılda ise üretim neredeyse
sona erdi. Günümüzde sayıları birkaç
taneyi geçmeyen atölyelerde geçmiş
dönemlerin tekniği kullanılarak üretim
aynı özen, titizlik yoğun emek ve sevgi
ile devam ediyor.
Günümüzde çini sanatı, bu işin
peşini bırakmayan birkaç atölye
ile ayakta duruyor. Oldukça zor ve
zahmetli olması da bu sanatın hayatta
kalmasının daha da zorlaştırıyor.
Akademik, teknolojik ve kültürel
destekli İznik çinisi ve keramik
araştırmalarına devam eden Uludağ
Üniversitesi'ne bağlı "İznik Meslek
Yüksekokulu" ise "Çini İşletmeciliği
Programı" ile bu işi daha da
temellendiriyor. Umarım ki bu güzel
gelişmeler artarak devam eder. Uzun
yıllardır bu işin emekçisi ve bir seveni
olarak her gün üretiyorum. Bu değerli
toprak sanatında yüzlerce hamur, astar
ve boya denemesinde bulunuyorum.
Ama halen bu işin cırağı olduğumu
iyi biliyorum ve bu işin gizemi ile
üretmeye devam ediyorum. Fırının
açılmasını hep merakla bekliyorum.
Bu işin hala ne kadar büyülü olduğunu
yaşıyorum. Dilerim ki bundan sonra
bu işle uğraşan herkes tıpkı benim
gibi büyüleniyor olur bu sanattan.
Çünkü çinicilik emeğin ve sabrın
ürünü. Ona inanmazsanız, bu mesleği
yapamazsınız.
tarihi değer