65
kalarak büyük çoğunluğu başta
Yunanistan, Avustralya, Kanada ve
Fransa’ya olmak üzere değişik ülkelere
göç etmişler. Giden Rumlar çoğunlukla
zanaatkar isimler de olunca adadaki
bilgi, görgü ve ustalık işleri de sekteye
uğramış. Ada tarihinde ilk defa nüfus
Türklerin lehine dönmüş. Bozcaadalı
Rumların adayı terk etmeleri ile oluşan
bu boşluğu bağ bozumu dönemlerinde
mevsimlik işçi olarak Çanakkale’den
gelen köylüler doldurmuş. Günümüzde
çoğunluğu 60 yaş ve üzerinde olmak
üzere adada yaşayan yaklaşık 20 kadar
Rum cemaati mensubu vatandaşımız
mevcut. Yakın bir tarihte adadaki azınlık
olan Rumların tamamen yok olacağını
tahmin etmek çok da zor değil. Yine
de bugünkü ada kültüründeki sahip
çıkılan izlerinin uzun yıllar boyunca
oluşan karma kültür içerisinde gelecek
nesillere aktarılacağını öngörmek de
mümkün pek tabii.
Konu adanın yerel kültür ve tarihinin
korunması ve gelecek nesillere
aktarımı olunca burada bir paragrafı
da Bozcaada Yerel Tarih Araştırma
Merkezi (BOYTAM)’a ve Hakan
Gürüney’e ayırmak lazım. Aslen
adalı olmayan, İstanbul doğumlu bir
fizikçi ve bilgisayar şirketi sahibi olan
Hakan Bey’in yolu, deniz kabuğu
koleksiyonculuğuna başlaması
sonrasında nadir görülen bir deniz
kabuğunun peşinde Bozcaada ile
kesişmiş. Ada ile tanışıklığı sonrasında
önceleri alınan yazlık ev ile İstanbul’dan
kaçış yerine dönüşen Bozcaada
anlaşılan o ki bir süre hayatının
merkezine oturmuş. 1998’de İstiklal
Caddesi’ndeki bir sahaf dükkanından
aldığı Tenedos gravürü ve 1915 yılına
ait dört adet siyah beyaz kartpostal ile
başlayan Bozcaada koleksiyonculuğu
yıllar içerisinde büyük bir tutku
ile bugün çok zengin bir müzeye
dönüşmüş. Sadece objelerle sınırlı
kalmayıp Bozcaada’nın unutulmaya
yüz tutmuş hikayesinin peşine düşmüş
Hakan Bey. Birçok Bozcaadalı ile
saatler süren yüz yüze röportajlar
yapmış, canlı tanıklardan hem yaşam
öykülerin hem de Bozcaada’ya yönelik
anılarını dinlemiş, sesli ve görüntülü
olarak kaydetmiş. Çığ gibi büyüdüğü
anlaşılan koleksiyona Bozcaada
Kaymakamlığı mevcut binasını tahsis
etmiş. Bozcaadalılar tarafından da
gönülden desteklenen bu oluşuma
1000’den fazla ata yadigarı fotoğraf ve
obje sergilenmek amacıyla bağışlanmış
ve bugün Cumhuriyet mahallesinde yer
alan Bozcaada Yerel Tarih Araştırma
Merkezi bünyesindeki müzede adeta
demans tablosundaki bir hastanın
bölük pörçük hatıraları cımbızla teker
teker ayıklanıp bir araya getirilerek
adanın hafızası da tazelenmiş. 1874
Bozcaada yangınından sonra yapılan
binaların en yüksek ve görkemlisinin
-sahibinin 1950’de binayı terk etmesi ve
bu sebeple üst katlarının bakımsızlıktan
yıkılmasıyla- geriye kalan kısmı olan
tek katlı taş binada vakit geçirmek
adeta bu küçük ve güzel adanın
geçmişine hüzünlü bir yolculuk yapmak
gibi. Sergi alanını ve kısa geçmişine
1...,57,58,59,60,61,62,63,64,65,66 68,69,70,71,72,73,74,75,76,77,...132