114
gezi-yorum
açık olması bu özelliği perçinlemiş
durumda. Her yıl Ağustos ayında
Dünya Rüzgar Sörfü Şampiyonası ile
zirveye ulaşan sörf heyecanı Alaçatı’nın
ruhunun en önemli parçası.
Alaçatı’da yaşananları iki
grupta toplamak mümkün.
Burada bulabilecekleriniz ve
bulamayacaklarınız... Mesela kentsel
SİT alanı olması sebebiyle geleneksel
mimariye uygun olmayan, taş harici çok
katlı yeni binalar bulamazsınız. Çünkü
kent merkezi içerisinde yeni yapılaşma
tamamen yasak. Yaşları 120 ile 150
yılı bulan taş evler diğer bölgelere
nazaran iyi korunmuş. Aslında bu
koruma bilinçli yapılmamış. 1920’lerde
Yunanistan ile yapılan mübadele
sonrası çoğunlukla Balkanlar’dan
gelen Türk nüfusu kendine kazanç
getirecek ürün yetiştirmekte zorlanmış.
Bunun neticesinde ortaya çıkan
fakirlik yüzünden de eski evleri yıkıp
yenilerini yapamamışlar. Son 15 yılda
da dışarıdan gelen “yeni Alaçatılılar”
korumacı turizm anlayışıyla Alaçatı’nın
sadece binalarına değil, kültürüne,
sosyal dokusuna ve huzuruna da
sahip çıkmışlar. Alaçatı diğer turizm
merkezlerindeki şehirleşme ve
dolayısıyla oluşan kimlik kaybının
sonuçlarını gören ve bundan ders alan,
aynı yanlışları yapmayan bir belde...
Yeni açılan mimari bölgeler de Alaçatı
mimari kimliğine uygun bir şekilde
yapılaşıyor. Döner-ekmek, kokoreç,
sucuk gibi yiyecekler seviyorsanız,
bu yemekleri bulamayabilirsiniz ama
üzülmeyin Alaçatı çok daha fazlasına
sahip. Ortalığı yoğun koku ve görüntü
kirliliğine bürüyen yiyeceklerin
birçoğu yasaklanmış. Alaçatı’da
bulamayacaklarınız listesinde plastik