Dergi Bursa Nisan/Mayıs 2014 - page 100

98
Hummalı bir restorasyon
çalışması olsa da özellikle
bu bölgedeki dar sokaklarda
sıralanmış birbirinden güzel
kırmızı çatılı, olağanüstü
vitray ve ahşap işçiliklerini
barındıran evler mutlaka
görülmeli. Hatta evleri sadece
dışarıdan görmekle yetinmeyin.
Çoğunluğu avlulu olan bu
evlerin kapılarından ilk adımı
atmaktan çekinmezseniz eğer
gerçekten samimi ve sıcakkanlı
olan Tiflislilerle tanışma
şansı yakalayacaksınız.
Özel bir mülke izinsiz giriş
yapmış bir yabancı ancak
bu kadar iyi karşılanabilir.
Gürcü geleneklerine göre sizi
hemen misafir sayıp önünüze
vodka dolu bir "shot" bardağı
koymaları an meselesi. Bir
taneyle de yetinmeyecekler. İlki
bitince “tek ayakla dolaşılmaz”
diyerek ikinciyi içmenizi
isteyecekler, ikinci bitince
de “iki tane kendin için içtin,
bir tane de benim için”. Yani
her ev ziyaretinizde minimum
üç vodka “shot” yapmak
durumunda kalabilirsiniz. Bazı
evlerde hanımlar sanki davetli
gitmişsiniz de onlar bir hazırlık
yapmamış gibi bir telaşa
kapılacaklar. Birden kendinizi
hiç tanımadığınız yabancı
insanların en özel anlarına ve
hatıralarına tanıklık ederken
bulacaksınız. Ve işte o andan
itibaren Tiflis sizin de olacak.
Abanotubani bölgesinin
karşısında yer alan Tiflis'in bir
diğer ünlüsü Metekhi Kilisesi
XIII. yüzyılda inşa edilmiş ve
daha sonraki dönem birçok kez
onarım görmüş. Sovyet Rusya
döneminde kilise işlevine son
verilen yapı yıkılmak istense
de Gürcülerin güçlü bir direnişi
ile karşılaşılmış ve bu sayede
korunabilmiş. 1961'de kilisenin
önüne yerleştirilmiş olan
Kral Vakhtang I Gorgasal'ın
heykeli “Mother of Georgia”
yani Kartlis Deda'ya selam
duruyor. Nehrin kenarındaki
uçurum üzerinde olan bu eski
kilise ve çevresindeki yerleşim
alanı da kesinlikle görülmeye
değer. Kilisenin biraz solunda
yer alan meydan Avrupa
Meydanı. Meydandan kıvrılarak
yukarıya doğru uzanan
cadde ise Şarap Yokuşu
olarak adlandırılıyor. Başınızı
kaldırdığınızda ilerlerden
mutlaka size göz kırpacak
olan devasa yapı ise yapımı
2003 yılında tamamlanan ve
Ortodoks dünyasının önemli
yapıları arasına şimdiden
girmiş olan Sameba Katedrali.
Önündeki meydan, çan kuleleri
ve 101 metre yüksekliğe
ulaşan devasa cüssesi ile
öne çıkıyor ve ziyareti hak
ediyor. Diğer yamaçtan dönüş
yolunda nehir kıyısına doğru
ilerlerken Tiflis'in günlük
hayatına karışmak ve gözlem
yapmak için bir başka ideal
rotada olacaksınız. Kendine
güvenenler bu bölgedeki açık
hava satranç parkında bir işçi
emeklisi ile kapışarak şansını
deneyebilir. Eski popülaritesini
bizde yitirmiş olan domino
nostaljisi yapmak isteyenler
için de bu parklarda haddinden
fazla meraklı ve rakip var. Genç
hanımlar için makyaj tazeleme
zamanı. Çünkü bu parklardaki
orta yaş üstü Gürcü erkekler
sohbet ve hatıra fotoğrafı
çektirmek konusunda bir hayli
ısrarcı, benden hatırlatması.
Nehir kıyısına ulaştıysanız
Barış Köprüsü'ne yakın bir
noktadan kalkan teleferikle
Narikala Hisarı'na doğru
havalı bir yolculuğuna
hazırlanın. Narikala
turu elbette ki turistlerin
vazgeçilmez güzergahlarından.
Yükseklik korkusu olanlar ile
akciğerlerine ve bacaklarının
gücüne güvenenler Botanik
Bahçesi'nden geçip yukarıya
doğru tırmanarak da 1,5 km
sonunda hisara ulaşabilir.
Narikala Hisarı 3. yüzyıldan
kalma ve şehrin ayakta
kalan en eski yapısı. Aslında
yakınına gidince pek bir şey
kalmadığı anlaşılıyor, ancak
uzaktaki yakın
so far so close
1...,90,91,92,93,94,95,96,97,98,99 101,102,103,104,105,106,107,108,109,110,...132
Powered by FlippingBook