103
have been restored but the rear
sides of some are surprisingly
neglected. The Kashveti Church
on the street is one that stands
out from the others with the
Pazan symbols it houses inside.
The Kingdom Treasure at the
Museum of Fine Arts is worth
seeing… And of course you will
see many statues along the way.
Statues are not specific to this
area, you can see many statues
all over Tbilisi.
Tbilisi was one of the important
cultural capitals of the Soviet
Russia period and there are
33 theater buildings and
dozens of museums. We are
at an intersection of Georgian
craftsmanship and Russian art.
Especially, painting galleries can
be seen at every corner of the
city. Many paintings await art
lovers in dozens of galleries from
classical pieces to contemporary
works. It should be noted that
you can find very good pieces at
modest prices when compared
with Turkey. For those who are
planning to buy souvenirs, the
fabulous paintings, antiques
and many other objects can be
a good alternative to Georgian
wine.
The modest capital of our
neighbor Georgia which is
probably the one that we have
the best relations with awaits
visitors with its multicultural
structure, history, architecture
and warmhearted people. It is
actually very easy to pull close
those that are far. Tbilisi is very
close. The elderly who could say,
“What shall I do in Tbilisi, my
knees are aching, I can’t walk
from here to there,”; I should tell
you that the warm sulfur springs
of Tbilisi are known to be good
for rheumatism.
Dönüşte artık şehrin ana
damarı olan Rustaveli
Bulvarı'na doğru yönelebiliriz.
Rustaveli yalnızca barındırdığı
mimari unsurlar için bile özel
olarak gezilmeli. Yan yana
sıralanmış muhteşem binalar
tam bir görsel şölen. Cadde
Tavisupleva, yani Özgürlük
Meydanı'ndan Cumhuriyet
Meydanı'na doğru uzanıyor.
Özgürlük Meydanı SSCB
döneminde Lenin Meydanı
olarak adlandırılırmış. 1991'de
Lenin heykeli sembolik olarak
yıkılmış, 2006'da ise devasa bir
sütun üzerinde Aziz George'un
bir ejderhayı öldürmesinin
sahnelendiği heykel Lenin'in
yerini almış. Rustaveli, politik
gösteriler ve protestoların
gerçekleştiği kentin ana
caddesi. Cadde boyunca
Parlamento binası, Kashveti
Kilisesi, Ulusal Gürcü Müzesi,
Tiflis Opera ve Bale Salonu,
Rustaveli Devlet Tiyatrosu,
Rustaveli Müzesi, Gürcistan
Bilimler Akademisi ve Sovyet
İşgali Müzesi'nin resmi geçidi
var. Birçoğu Rus mimarisinin
önemli örnekleri olan binalar.
Ön cepheleri çoğunlukla
restorasyon ve makyaj görmüş
olan binaların bazılarının
arka cepheleri şaşırtıcı bir
kontrast oluşturacak şekilde
fazlaca bakımsız kalmış.
Cadde üstündeki Kashveti
Kilisesi iç mekandaki Pagan
sembolleri ile benzerlerinden
ayrışan bir kilise. Güzel
Sanatlar Müzesi'ndeki özellikle
Kraliyet Hazinesi bölümü de
görülmeye değer... Ve pek
tabii yol boyunca çok sayıda
heykel göreceksiniz. Sadece
buraya özel değil tüm Tiflis'te
şehrin her köşesinde heykeller
mevcut.
Sovyet Rusya döneminin
kültür başkentlerinden biri olan
Tiflis'te 33 tane tiyatro binası ve
onlarca müze var. Kafkasların
işçiliğinin Rus kültürüyle
buluştuğu sanat noktalarından
birindeyiz. Özellikle resim
galerileri şehrin her yerinde.
Klasik eserler dışında çağdaş
sanatçılar da meraklıları için
onlarca galeride sanatseverleri
bekliyor. Alışveriş için
Türkiye'ye kıyasla oldukça
uygun fiyatlara üst düzey işler
satın alma ihtimalinin olduğunu
belirtmeli. Hediyelik eşya
düşünenler için Gürcü şarabı
dışında işporta tezgahlarda
satılan Sovyet döneminden
kalma harika tablolar, antikalar
veya daha birçok eşya
alternatif olabilir.
Belki de en iyi geçindiğimiz
komşumuz Gürcistan'ın
bu mütevazi başkenti çok
kültürlü yapısı, tarihi, mimarisi
ve sıcakkanlı insanlarıyla
ziyaretçilerini bekliyor.
Uzaktakini yakın yapmak
aslında o kadar kolay ki. Hadi
durma, kap kimliğini. Tiflis
şuracıkta. “Ne işim var Tiflis'te
evladım, dizlerim ağrıyor
şuradan şuraya gidemiyorum”
diyen bey amca, suyu ılık
Tiflis'in sülfür kaplıcaları
romatizmaya da çok iyi
geliyormuş, benden söylemesi.
