118
uzaktaki yakın
so far so close
yani kader kelimesinden gelen
Fado, Portekizli kadınların
yürekten gelen sesleri ile
buluştuğunda; belki sözlerini
hiç anlamadığınız bir şarkı için
sebebini bilmediğiniz bir hüzne
kapılıp gitmeniz mümkün.
Yola çıkma vakti
Kış aylarının zorlu hava
şartları bir gezgine engel
olamadığı gibi, bu mevsimde
nereye gitmenin daha cazip
olduğuna karar vermek de
zordur. Soğuğu sevmiyorsanız
Küba’da kış mevsiminden
bihaber olup kendinizi güneşe
teslim etmeyi ya da soğuk
ile aranız iyiyse Belçika’da
bir kış masalında gezinmeyi
tercih edebilirsiniz. Belki
kuzeye çıkar Ukrayna’da
ya da Balkanlar’dan gelen
soğuk havanın peşine düşüp
Sırbistan’ın beyaz şehrinde
mevsimin hakkını verebilirsiniz.
Seçim de yollar da sizin.
Küba
Özgürlüğün ve umudun hüküm
sürdüğü Küba’ya gitmek için
en doğru mevsim kış. Kristof
Kolomb’un “insan gözünün
gördüğü en güzel topraklar”
olarak özetlediği Küba; güzel
insanları, mücadele dolu
tarihi, Che’si, Fidel’i, Devrim
Meydanı, başkenti Havana’sı,
Trinadad’ı ve diğer onlarca
otantik şehirleri, puroları,
Cuba Libre’si ve “Bueno Vista
Social Club”u ile keşfetmenizi
bekliyor. Bulunduğunuz yerde
soğukla mücadele etmek
yerine sıcacık bir adaya
sığınabilir, buradaki sıcakkanlı
devrim insanlarıyla birlikte,
kısa süreliğine de olsa bir
Kübalı gibi yaşayabilirsiniz.
Küba için söylenecek söz
çok, daha fazlası için dergi
bursa’nın 6. sayısına göz
atmanız yeterli...
Brugge
Çocukken size anlatılan
masalları dinlerken
gözlerinizi kapatıp hayal
ettiğiniz yerlerden birine
de gidebilirsiniz bu kış. Sizi
bulunduğunuz zamandan
alıp 14. yüzyıla götüren
şehir Brugge, renklerin daha
önce görmediğiniz tonlarıyla
buluşturacak gözlerinizi. Ne
buradan gitmek isteyeceksiniz
ne de Reie Nehri’nden,
Arnavut kaldırımlarından,
Markt Meydanı’ndan, Aşk
Gölü’nden ayrılmak… Tarihin
ünlü sanatçılarıyla tanışacak,
bu Ortaçağ şehrinden henüz
ayrılmadan 4 katlı çikolata
müzesini, Michelangelo’nun
heykelini, Steenstraat’taki
dükkânları yeniden görmek
için bir sonraki gelişinizi
hesaplamaya başlayacaksınız.
Kiev
Sıfırın altındaki derecelere
aldırmayan bir gezginseniz,
kış mevsimini tam anlamıyla
yaşayabileceğiniz Kiev sizin
için en doğru tercihlerden biri.
Efsaneye göre adını, şehrin
kurucuları olan 4 kardeşin
en büyük olanından alan
Kiev aynı zamanda “nehir
kıyısına kurulu ev” anlamına
da geliyor. Renklerin en
canlı tonlarını doğadan
almasıyla kadına benzetilen
bu kentin dillere destan kadın
nüfusu da erkeklerden hayli
fazla. Dinyeper’de tekne
turu yapmadan, Mother of
Motherland heykelinin şevkatli
kollarına kendini bırakmadan,
Arena City’yi ziyaret etmeden,
yöresel lezzetlerin tadına
bakmadan dönen Kiev’i
görmüş sayılmıyor. İçinden
nehir geçen bu kent daha önce
dergi bursa’nın “su” temalı 11.
sayısına da konuk olmuştu.
Belgrad
Tuna ve Sava nehirlerinin
kesiştiği yerde, kış aylarında
tam anlamıyla beyaza
bürünen Belgrad, adını
da bu özelliğinden alıyor.
“Beograde” yani “Beyaz
Şehir”. Görmeniz gereken
yerlerin tamamı yürüme
mesafesinde. Meydanları,
sarayları, Nikola Tesla Müzesi,
Şehir Müzesi, Kalemeydan
Parkı, tarihi binaları ile dolu
dolu bir geçmişi gözlerinizin
önüne seriyor Belgrad. Her bir
heykelin hikâyesini dinleyip,
şehri karış karış gezerken
zamanın nasıl geçtiğini
anlamayacaksınız bile.
Restoran ve kafeleri ile öne
çıkan şehrin gece hayatı da
oldukça heyecan verici...
Önermesi bizden tercih etmesi
sizden. İsterseniz kısa vadede
isterseniz uzun vadede bir
plânlama yapıp vurursunuz
kendinizi yollara. Mevsimine ve
tercihinize göre…
Belgrad