99
Antik Çağ’dan bu yana hiç durmadan çağlayan ve suları dillere destan Manavgat Şelalesi, 3–4 metrelik
bir falezden düşen sularla meydana geliyor. Ziyaretçilerine, ona yakıştırılan “gökyüzünün mavisiyle yarışan
yeryüzü” sloganına yakışır bir manzara sunan şelale aynı zamanda Türkiye’nin üzerinde taşımacılık
yapılabilen ender akarsularından biri.
Atatürk’ün doğa sevgisinin ispatı olan Yalova’daki Yürüyen Köşk, yeşillikler içinde... Doğa dostu bu köşkün hikayesi
1929 yılında geçiyor. Atatürk’ün, yatıyla Yalova İskelesi’nden geçerken görüp hayran kaldığı bir çınarın yakınına
bir köşk inşa edilmesini istiyor. Köşkün yapımının ardından çınarın bir dalının köşkün damına zarar verdiği fark
edilince, dalın kesilmesi gerektiğine karar veriliyor. Ancak Atatürk’ün daha çevreci bir çözümü oluyor. Köşk, tren
rayları üzerinde beş on metre yana kaydırılıyor, böylece ağaca zarar vermeden sorun çözülmüş oluyor...
Manavgat Falls has been running since the Ancient Ages and is the product of waters that fall down from a 3 – 4 m high cliff. The falls presents
its visitors with a scenic view that is worthy of its famous motto: “land competing with the blue color of sky” and is one of the rare rivers of
Turkey on which transportation activities can be carried out.
Walking Mansion covered with green everywhere is proof of Atatürk’s love of nature… The story of this nature-friendly mansion dates back to 1929. Atatürk
orders a mansion to be built near the plane tree that he notices while passing by the Yalova Pier in his private yacht. During the construction of the mansion,
it is realized that a branch of the tree will damage the roof after which it is decided to cut the branch. However Atatürk comes up with a more environmental
friendly solution. The mansion is moved about five – ten meters to the side on a railroad and thus the problem is solved without harming the tree…