91
Marmara ve Ege bölgelerini ayıran bir nokta, Asya Kıtası’nın en batı ucu Babakale. Antik Çağ’daki adı Lektos.
Osmanlı’nın “tılsımlı kale”sini barındıran Babakale’nin geçmişi 1723 yılına dayanıyor. Osmanlı’nın en son
inşa ettiği bu kaleyi görmek ve fenere kadar yürüyerek Türkiye’nin geçmişinde anılar saklayan en batı ucuna
varmak, unutamayacağınız bir deneyim olacak.
Mavinin ve yeşilin her tonunu bir arada görebileceğiniz Edremit Körfezi’nin hakkını vermek için yapılacak en
doğru şey, bu güzellikleri onlara doya doya bakabileceğiniz yer olan Zeus Altarı’ndan izlemek. Size, uzun
süre gözlerinizin önünden silinmeyecek bir manzara verecek olan bu yer, Homeros’un İlyada Destanı’nda,
mitolojik tanrıların savaşları izleyip yönettiği yer olarak geçiyor.
Babakale separates the Marmara and Aegean regions and is the furthest western point of the Asian Continent. It was known as Lectos in the
Ancient Age. The history of Babakale dates back to 1723 as the place where the “magical castle” is located. Seeing the last castle built by the
Ottomans and walking the westernmost point of Turkey where many memories are hidden will be an unforgettable experience.
The best thing for giving credit to the Gulf of Edremit where you can see every tone of blue and green would be to admire this view from the
Zeus Altar. This spot will provide a scenic view that you will not forget for a long time and it is told of in the Iliad Epic of Homeros as the place
where mythological gods watched and managed the wars.