Dergi Bursa Mayıs 2015 - page 84

82
armoni
harmony
büyük bir önem taşıdığını
söyleyebilir miyiz?
Bunu bu şekilde karışlaştırmak
çok doğru değil. Hangi yemek
daha lezzetli ve yararlı gibi
bir karşılaştırma ne kadar
doğru değilse bu da aynı
durumda... Her müziğin, her
müzik türünün dinleneceği bir
zaman ve dinlenecek müzikten
alınacak bir lezzet var. Sabah
kahvaltısında yediklerimiz ile
güzel ve romantik bir yemekte
yenen yemekler ne kadar
farklıysa Acapella müzik ile
Capella (çalgılı) müzik de
aynen öyle farklı...
Acapella müziğini,
çalgı olarak insan sesi
kullanılması dışında diğer
müzik türlerinden ayıran
özellikleri nelerdir?
Çalgılı müzikte, müzik
aletlerinin teknik kabiliyetler
ve ses genişlikleri bellidir.
Acapella müzikte ise bu,
grubu oluşturan kişilerin ses
karakterleri ve renkleri ile
orantılıdır. Örneğin 5 si bemol
trompet için bir eser yazarsınız
dünyanın her yerindeki 5 si
bemol trompet çalan grup
bu eseri seslendirebilir.
Acapella topluluklarda ise
partiler bir terzi gibi o kişinin
ses rengine ve üzerine göre
yazılır. Dolayısı ile başka
birinin ceketini giydiğinizde
kolu, omzu nasıl oturmaz ve
sakil durursa Acapella’da da
başkasına yazılmış bir parti
aynı şekilde tınlamayabilir ve
söyleyen kişinin sesine uygun
olmayabilir.
Özellikle son zamanlarda
“doğaya dönüş” söz
konusuyken, Acapella’nın
da “müziğin doğaya
dönüşü” olduğunu
söyleyebilir miyiz?
Doğaya dönüş sadece müzik
ile mümkün olsa keşke.
İnsanoğlu giderek daha
artan bir hızla “farklı” yaşam
deneyimlerini deniyor. Daha
hızlı, daha yoğun ve daha
farklı yaşıyor. Acapella,
onun doğasındaki en yakın
hali... Herkes hangi dilde
veya kültürde olursa olsun
konuşuyor. Ve konuşurken bile
herkesin ses rengi onun müzik
aleti... Telefonu açtığında
tanınması bile onun ses
imzası, karakteri ile orantılı.
Kaldı ki herkes yolda, dağda
veya duşta şarkı söylüyor;
hiçbir başka müzik aletine veya
teknolojiye gerek duymadan.
Bu çok güzel bir özellik değil
mi insanoğlu için?
Her birinizin Acapella ile
tanışması ve ilgilenmeye
karar verişiniz nasıl oldu?
Hepimizin ortak noktası,
çok sesli müziği korolarda
öğrenmiş olmamız. Koro
repertuarındaki eserleri
söylerken diğer koro ve
toplulukların müziklerini de
araştırmaya başladık. Sonra
“koro olmayan ama korolar gibi
müzik yapan gruplar” keşfettik.
Baktığımızda Türkiye’de böyle
bir topluluk yoktu. “O zaman
biz kuralım” dedik.
Bir araya gelmeye nasıl
karar verdiniz? Oluşum
sürecinizi anlatabilir
misiniz?
Grubun kuruluşu 2003
yılına kadar gidiyor. Kurucu
elemanlar Tolga ve Cengiz
daha önce Marmara
Üniversitesi’ndeyken yaptıkları
denemeler, vokal oyunları
ve eğlenceli düşüncelerin
uygulanabileceği bir grup
kurmaya karar veriyorlar.
Grup ilk defa 2004 yılında
toparlanıyor. Kurucu elemanlar
olarak Tolga ve Cengiz’in
dışında sırasıyla Kerem Seven,
Gökçer Alp ve Atakan Yörük
Vokaliz’i oluşturuyor. 2001
yılında da Kerem ve Atakan’ın
ayrılmasından sonra gruba
Umut Durmuş, Mehmet Tıknaz
ve Cihan Kurtaran giriyor.
Daha önce yapılmayan,
belki de cesaret
edilemeyen bir
iş başardınız.
timbers of those who make
up the group. For example, if
you compose a piece for 5 si
bemol trumpets then 5 si bemol
trumpets all over the world can
perform it. However, partitions for
Acapella groups are composed
– almost tailored – in accordance
with the vocal timbers of the
people in the group. Thus, a
partition composed for someone
else may not sound the same
when you sing it just like how
someone else’s jacket may not fit
you perfectly.
The trend of “back to
nature” is quite popular in
recent times, can we say
that Acapella is the “return
of music to nature”?
I wish it could be possible
to return to nature only with
music. Humanity continues to
try “different” life experiences
at an ever increasing pace.
Faster, more intensive and more
different… Acapella is the closest
thing to its nature… Everybody
speaks no matter what language
or culture they belong to. And our
timbre is the musical instrument
we use while talking… One’s
vocal signature and character
even affects how they are
recognized over the phone.
Besides, everyone sings on the
road, in the mountains or in the
shower; without the need for
any other musical instrument or
technology. Isn’t this a wonderful
attribute for humans?
How did you all meet with
Acapella and decided to
continue?
The common ground for all of
us is that we learned polyphonic
music in choirs. We started to
discover the music of other
choirs and groups while singing
what was in the repertoire of
our choirs. Then we discovered
“groups that made music like
choirs but that were not choirs
themselves”. There was no such
group in Turkey at the time. We
said, “Let’s give it a shot!”.
How did you decide to
come together? Can you
tell us about how the group
was formed?
The group dates back to 2003.
Founding members Tolga and
Cengiz decide to form a group
where they can try out various
vocal games and fun thoughts
like they did back in Marmara
University. The group first gets
together in 2004. In addition to
the founding members Tolga and
Cengiz; Kerem Seven, Gökçer
Alp and Atakan Yörük come
together and Vokaliz is formed.
In 2011 Kerem and Atakan leave
the group and Umut Durmuş,
Mehmet Tıknaz and Cihan
Kurtaran join in.
You have succeeded in
doing something that was
not tried before and indeed
maybe that was actually
feared. Were there times
when you were also afraid
that the music you make
will not be understood?
Even though Acapella is “new”
to Turkey, we were following
it closely abroad. Groups like
Swingle Singer, King’s Singers,
Wiseguys, Naturally 7 gave us
many ideas when forming the
music we dreamed of. However,
the contribution of Vokaliz was
composing Turkish Acapella
repertoire which had not been
done before. We made various
attempts at this and we believe
that we have been able to
open some new paths. Another
important contribution we made
was to have recorded music
in a wide range in our 2 studio
albums from popular to folk and
even classical music.
What was your goal when
you started? Have you
been able to reach your
goals?
Of course when we first started
we only wanted to make music,
be known and to experience
both the financial and spiritual
satisfaction of this. In addition,
we aimed to become the name
and brand of Acapella in the
East. We are still striving to
reach financial satisfaction.
Unfortunately, we are ignored
in the world of music most
likely because we are not in
the forefront with our personal
lives. However, we have good
and persistent followers. They
go wherever we are. We have to
work more to reach our goals.
And we plan to record new
music and to present them to our
listeners with our performances.
1...,74,75,76,77,78,79,80,81,82,83 85,86,87,88,89,90,91,92,93,94,...124
Powered by FlippingBook