61
* Kırmızı da her renk gibi bir
ışıktır aslında. Al veya kızıl parlak
gökkuşağının en dışında kalan renktir.
* Elektromanyetik tayfın görülebilen
renklerinden bir tanesidir. Işık dalga
boyu 630 – 760 nanometre civarındadır.
* En düşük frekanslı renktir. Altındaki
frekanslara kızılötesi (infrared) denir.
İnsan kanı oksijenin varlığında hemo-
globin yüzünden kırmızıdır. Kırmızı
renk deniz suyu tarafından emildiği
için kırmızı balıklar deniz altında si-
yah gözükürler.
* İştah açar. Bu yüzden dünyadaki gıda
firmalarının çoğu logosunda kırmızıyı
kullanır.
* Kırmızı tansiyonu yükseltir, kan akışını
hızlandırır.
* Yanlış bir inanış vardır, boğaların
kırmızıya saldırdığı sanılır. Oysa
boğalar renk körüdür. Kırmızıya değil
kendilerine sallanan koyu renkli beze
saldırır.
* Eski Türkçede kızmak (çok
fazla ısınarak kızıl renge
bürünmek) eyleminden "kızıl"
kullanılırken Arapça al, kızıl anlamındaki
"kırmıs" dilimize girince kırmızı ortaya
çıkmıştır.
* Kırmızının "kırmız" adlı bir böcekten
elde edilen ve Osmanlı döneminde
romatizma tedavisinde kullanılan,
koyu kırmızı renkte bir ilacın adından
geldiğini söyleyenler de vardır.
* Kırmızının reddi, genellikle fiziksel
ve sinirsel yorgunluğu, cinsel arzuların
kaybını veya cinsel yetersizliği ve
sıkıntıyı beraberinde getirir.
* Kırmızının çok tercih edilmesi, tersine
canlı hayat dolu bir karakteri ve aşırılığı
getirse de, kişiye hiç bir zaman tatmin
olamamasından, doyumsuzluğundan
ötürü yine rahatsızlık verir.
* Adet dönemindeki kadınlarla
cinsel ilişkiyi yasaklayan, kadınların
vücutlarından attıkları kirli kanın
rengidir. Eskiden sokak kadınlarının
kıyafetinin rengi olan "kırmızı",
günümüzde bu işi yapan kadınların
bulunduğu bölgelere adını vermeyi
sürdürüyor.
*Fransızca'da, eski bir deyim olmasına
karşın günümüzde de sıklıkla kullanılan
"voir rouge" kendinden geçme, bilincini
yitirme, kendini kaybetme anlamına
gelip, kişinin dengesiz ve deliliğe varan
bir aşamaya sürüklendiğini, ona cinayet
işletebilecek bir sinir krizi geçirdiğini
anlatmak için kullanılır.
Kırmızı detaylar