Dergi Bursa Ekim-Kasım 2011 - page 58

56
odak noktası
olmayan her fotoğraf eksiktir bence.
Bu yüzdendir ki, dünyanın en güzel
manzarası, en kötü portresi kadar
kıymet taşımıyor gözümde. Yani insan
olmalı diyorum karede; hiç olmadı
gölgesi düşsün bir kenara, kendi
olmasa da rüzgarda uçan şapkası
girsin kadraja, yüzünü görmeyelim ama
tükürüğü en azından uçuşsun havada.
Sanat, kendisini dinleyen, izleyen,
okuyan bir insan olmadığında
nasıl ki onun "güzel" olduğunu
söyleyebilecek bir şahitten mahrum
kalırsa, bir şehir, sokak fotoğrafı
da, içinde gezinen bir çift sevgili,
bir çocuk olmaksızın, sadece bir
yapıdır nazarımda. Makinamla
sokağa çıktığımda, İstanbul’un en
mutlu adamıyım ben. Kendime ait bir
yürüme parkurum var. Bu parkuru,
her gün çevresindeki yeni sokak ve
geçitleri de keşfetmemle birlikte,
sürekli dallar veren kocaman bir çınara
benzetiyorum. Yapım gereği çekinmek
doğamda yok. Bu bana büyük
kolaylık sağlıyor. Sokakta fotoğraf
çekerken, insanlara çok sırnaşmam,
çok muhabbet etmem, izin almam,
onay beklemem. Arabesk bir "çeker
giderim" halini daha doğru buluyorum.
Hoşlanmayacak olduğunu hissettiğim
kişiler, iyi fotoğraf verecekse "saygı"yı
pek umursamıyorum. Saygısız da
olabilirim iyi bir fotoğraf için. Genel kanı
fotoğrafçının olabildiğince görünmez
olması gerektiği yönündedir ama bence
bazen de fotoğrafçı insanlar yokmuş
gibi yapmalı.
Evimde küçük bir baskı cihazım
var. Fotoğraf hediye etmeyi bir
alışkanlık haline getirdim. Renkli
zarflara fotoğrafları yerleştirip, bir
adrese postalamayı, bunu yaparken
fotoğraftaki kişiyle aramızda geçen
konuşmaları bir gülümsemeyle
hatırlamayı seviyorum.
Sokak fotoğrafı literatürde kendi
içinde dallara ayrılıyor. Ancak bence
sokak fotoğrafı "durum" ve "olay" diye
ikiye ayrılır. Örneğin iskele üzerindeki
adamın bira şişesini bir martıya doğru
atması bir olay iken, üzerinden martı
geçen iskeledeki adam bir durumdur.
Her ikisi de fazlasıyla ilgimi çekiyor.
Tabi insanın gözünün gelişmesi
ve kadraj anlayışının oturmasıyla
birlikte, gördüklerini fotoğraflama
şekli de değişiyor. Fotoğrafa ilk
geçtiğim dönemde, iskeledeki adamı
yakınlaştırıp çekmekle bir hüzün
duygusu elde edeceğimi zannederken,
şimdi o adamı, bir şehir silüetinin
içerisinde, bir martının altında ve
1...,48,49,50,51,52,53,54,55,56,57 59,60,61,62,63,64,65,66,67,68,...132
Powered by FlippingBook