134
genel sağlık
Op. Dr. Nejat Gülgör
Doruk Sağlık Grubu
Bağırsak kanserlerinin esas nedeni
bilinmemekle birlikte, risk faktörlerinin
ortaya konularak nedenleri ve
korunma yolları ile ilgili birçok
çalışma yapılmıştır. Kalın barsak
kanseri sanayileşmiş ülkelerde daha
sık görülür. Yağlı, yüksek kalorili ve
posa içermeyen gıdalarla beslenme
risk olarak kabul edilir. Kesin
olarak kanıtlanmamakla birlikte lifli
gıdaların tüketilmesi bağırsaktaki
zehirli maddeleri seyreltmek ve kolon
kanserinden korunmak açısından
önemli olduğu kabul edilir. Ayrıca
brokoli gibi sebzelerde olan ve
kanserojen etkenleri yok eden bazı
maddelerin koruyucu olduğu ileri
sürülür.
Kalsiyumun kalın barsak kanserinden
koruduğunu belirten çalışmalar olması
nedeniyle, kalsiyumdan zengin süt,
yoğurt gibi gıdaların tüketilmesi faydalı
olabilir. Ayrıca tartışmalı olmakla birlikte
A, C, E vitaminlerinin ve çinkonun
kansere karşı koruyucu olabileceği öne
sürülür. Yine kesin olmamakla birlikte
aspirin ve benzeri bazı ilaçların kanser
ve kansere neden olan poliplerden
korunmak için faydalı olabileceği iddia
ediliyor. Düzenli spor yapılmasının da,
kansere karşı koruyucu olabileceği ileri
sürülüyor.
Alkol ve sigaranın da içilen miktar
ve yıla bağlı olarak polip ve kanser
gelişimini arttırdığına ait çalışmalar
bulunuyor. Bazı çalışmalarda “demir”
ilacı alan kişilerin beraberinde
“alkol” almasının kanser artışına yol
açabileceği iddia ediliyor.
Akrabalarında kolon kanseri bulunan
kişilerin kolon kanserine yakalanma
riskleri, diğer kişilere göre 2 ile 4
kat fazla. Bu nedenle, akrabalarında
bağırsak kanseri olanların çok daha
dikkatli olması gerekiyor. Ayrıca
Ülseratif kolit ve Crohn hastalığı gibi
iltihabi bağırsak hastalığı olan kişilerin
kanser gelişimi açısından yüksek riskli
olması nedeniyle düzenli kontrollerinin
yapılması gerekir.
Kolon kanserlerine genellikle
bağırsakta oluşan poliplerin sebep
olması nedeniyle, bu poliplerin kansere
dönüşmeden önce tespit edilebilmesi
ve çıkarılması çok önemlidir. Bu
nedenle hiçbir şikayet olmasa bile
50 yaşından sonra mutlaka bağırsak
taramalarının yapılması, bunun içinde
her yıl “dışkıda gizli kan” taraması ve
5 yılda bir “kolonoskopi” ile inceleme
yaptırılması önem taşır. Daha önce,
kalın bağırsakta polip saptanan kişilerin
1-3 yılda bir kolonoskopi ile takiplerinin
yapılması gerekir. Bu şekilde başarılı
tarama programları ile kolon kanseri
riski yüzde 75-90 oranında azaltılabilir.
Son olarak bağırsak alışkanlıklarında
değişiklik, kronik ishal, demir eksikliği
anemisi ve makattan kanama gibi
ciddi belirtileri olan tüm hastalara
kolonoskopik tetkik yapılmalıdır.
Kolonoskopi’nin ABD’de ilk sıra tercih
edilen tarama aracı olduğu bilinen bir
gerçektir.
Sağlıklı bir yaşam dilerim.
Kolon
kanserinden
korunmanın
ipuçları
Çağımızın en önemli hastalıkları arasında yer alan kolon(kalın bağırsak) kanseri, mide ve
bağırsak sisteminin en sık görülen kanserleri arasında yer alır. Batı ülkelerinde yaşam boyu
bu kansere yakalanma riski yüzde 6’dır. Tahmini olarak her 18 kişiden birinin kolon kanserine
yakalanma riski taşıdığı söylenebilir. Bu son derece önemli bir rakamdır ve kolon kanserinde
erken teşhis çok önemlidir.