43
Gökdere’nin üzerinde boylu
boyunca uzanan, sarı rengin
en canlı tonuyla boyandığı
hayat dolu duvarlarıyla
Irgandı Köprüsü; daha
uzaktan, onu gördüğünüz
anda yanına çağırır sanki
sizi. Ona yaklaştıkça “Sana
anlatacağım çok şey var”
dediğini duyar gibi olursunuz.
Köprünün hemen başında
duran tabelalarda yazılanları
çabucak okur bitirirsiniz de,
köprüyü ve tarihini içerideki
zanaatkârlardan dinlemek;
onlarla, sanatla tarihi bir araya
getiren bu görkemli yapının
huzurlu ve mistik havası
hakkında keyifli sohbetlere
dalmanın tadına kolay kolay
doyamazsınız.
572 yıldır geleni geçeni
sevgiyle kucaklayan,
bugün el sanatı ustalarına
ev sahipliği yapan Irgandı
Köprüsü, Bursa’nın tarih
ve kültüründen bahsedilen
hoş sohbetlere dalmak,
sanatla iç içe bir zaman
yolculuğuna çıkmak isteyen
Bursalıların uğrak mekânı
aynı zamanda yerli-yabancı
turistlerin gözdesi… Evliya
Çelebi’nin, Seyahatname’sinde
övgülerle anlattığı, varlığı
hakkında dilden dile aktarılan
efsanelerin konuşulduğu
Irgandı Köprüsü; yaşadığı onca
yıkımdan, geçirdiği bir dizi
restorasyondan sonra 2004
yılında bugünkü görünümüne
kavuştu. Hem sanat, hem tarih,
hem mucizelerle dolu bir yer
Irgandı Köprüsü. Görünümüyle
büyülediği, kendine hayran
bıraktığı gibi dünya çapında
bir ünü de var. Bulgaristan’ın
Lofça kentindeki Osma
Köprüsü, İtalya’nın Floransa
kentindeki Ponte Vecchio
Köprüsü ve Venedik’teki
Rialto Köprüsü ile birlikte,
dünyada “çarşılı köprü” olma
özelliğine sahip 4 köprüden
biri. Ayrıca diğerlerinden çok
daha eski. Köprü 15. yüzyılda
Irgandılı Pir Ali olarak anılan bir
beyin oğlu Hoca Müslihiddin
tarafından yaptırılmış. Mimarı
ise Abdullah oğlu Timurtaş’mış.
Ancak köprünün başındaki
bilgilendirme tabelalarında
da bulunan “Evliya Çelebi
Meseli”ne göre köprünün
varlığını, dinleyenleri hayretler
içinde bırakan bir hikâyeye
borçluyuz. Tüyler ürperten
efsaneye göre Orhan Gazi
Bursa’yı fethettiği sırada,
askerlerden biri tam da bugün
bu köprünün bulunduğu
yerden yükselen bir ses
duymuş. Ses “Çıkayım mı?
Geleyim mi?” diyormuş. Yiğit
asker ise kılıcına davranmış
ve gizemli sese “Çık bakalım
ne yapabilirsin?” diye karşılık
vermiş. Kılıcını sesin geldiği
yöne doğru sallamasıyla
birlikte büyük bir gürültü
kopmuş ve “ırgalanan”
(sallanan) yerden kıymetli bir
hazine çıkmış. Aşağıdaki dere
bir anda altınlarla, sikkelerle
dolmuş. Askerin heyecanla
koşup durumu anlattığı
Orhan Gazi askere Bursa’da
hayır yapmasını emretmiş.
Hazinenin onda birini devlete
bağışlayan asker, kalanıyla
orada bir köprü yaptırmış ve
adını da hazinenin ortaya
çıktığı gibi “sallanan, yerinden
oynayan” anlamına gelen
“Irgandı” koymuş. Varlığıyla
Osmangazi ve Yıldırım ilçelerini
birbirine bağlayan Irgandı
Köprüsü, hakkında anlatılan
bu efsaneyle de Bursalıları
gizemli tarihine bağlıyor. Her
ne sebeple yaptırılmış olursa
olsun, varlığı Bursa için hem
kültürel, hem tarihi hem de
mimari açıdan büyük bir değer
taşıyor.
Irgandı Köprüsü yıllar boyunca
birçok talihsizlik yaşadı. Önce
Bursa’nın gördüğü en büyük
felaketlerden biri olarak tarihe
geçen 1855 depreminde
ciddi anlamda hasar gördü.
Günümüze ulaşan tarihi
kaynaklara göre üzerinde
31 dükkân, 2 depo ve bir
mescit bulunuyordu. Geçirdiği
son restorasyondan sonra
Irgandi Bridge sprawled over
Gökdere with its lively walls
colored in the brightest tones
of yellow seems to call you to
its side as soon as you spot it
from afar. You can almost hear it
whispering, “I have many things
to tell you,” as you approach
it. You quickly read whatever is
written on the signposts near
the bridge but you can never
get enough of listening to the
tales about the bridge and its
past from the artisans during
conversations that take place
in the mystical and peaceful
atmosphere of this glamorous
structure.
Irgandi Bridge has embraced
all passersby for 572 years and
has been a home to handcraft
experts while also serving as
a popular spot for tourists to
delve into fine conversations on
the history and culture of Bursa
that take back the national and
international tourists on a time
machine… Evliya Çelebi has
mentioned Irgandi Bridge with
many praises in his Seyahatname
and the bridge that has many
legends has acquired its final
appearance after a series of
restorations in 2004 after going
through many damages. Irgandi
Bridge is a place filled with art,
history and miracles. In addition
to its charming appearance,
it is also world-renowned. It is
one of the 4 “market bridges” in
the world with the Osma Bridge
in the city of Lofça in Bulgaria,
Ponte Vecchio Bridge in Florence
of Italy and Rialto Bridge in
Venice. It is also much older than
the others. The bridge has been
ordered to be built in the 15th
century by Hodja Müslihiddin,
the son of an esquire known by
the name of Pir Ali from Irgandi.
The architect was Timurtaş, son
of Abdullah. However, according
to the “Evliya Çelebi Parable”
written on the information
signs at the entrance of the
bridge, we owe the existence
of this bridge to a striking tale.
Shivering legend has it that
one of the soldiers has heard a
sound coming from where this
bridge is located today during
the conquest of Bursa by Orhan
Gazi. The sound was saying,
“Shall I go out? Shall I come?”
The brace soldier has drawn his
sword and replied by saying,
“Come out and let’s see what
you can do?” When he swung
his sword towards where the
Fotoğraf / Photo: Ali Yıldız, 29.11.2011