119
turistik ama vakit geçirmesi
keyifli. Panoramik göl
manzarası için 45 derecelik
oldukça dik sayılabilecek bir
açıyla 1000 m. kadar yukarıya
çıkan funikülere binilmeli.
Bu noktaya Brunate deniyor.
Değişik rotalar ile patikalar
göreceksiniz. Seyir terası 300m
kadar ilerde. Yine mimarilerin
ve lüksün yarıştığı malikaneler
yolda size eşlik edecek. Aşağı
indikten sonra tekne turlarını
deneyebilirsiniz. Como Gölü
etrafında dolaşarak bütün
köylere uğrayan feribotlar
var. İstediğiniz bir köyde inip
dolaşıp bir sonraki feribotla
devam ederek Como'ya geri
dönebiliyorsunuz. Tekne turu
sonrasında -araba kiralama
yolunu seçtiyseniz- biraz
çevre gezisi fena fikir değil.
Bellagio Köyü ziyaret edilebilir.
Fakat yolları çok virajlı,
dikkatli sürmek gerekiyor.
Bellagio'nun sokakları, evleri,
manzarası hepsi çok güzel,
kesinlikle çok romantik.
Sokaklarını arşınladıktan
sonra yerel bir restoran bulup
pizza & ev şarabı ile günü
taçlandırabilirsiniz.
Tabi yakın yerlerden
bahsederken hızlı tren
ile sadece 2.5 saatlik bir
mesafede olan Venedik’i
atlamamak lazım. O da ilerde
ayrı bir yazı konusu olacak
türden bir durak. Bu yüzden
fazla detaya girmeyeceğim.
Zaten sayfaları da çoktan
doldurduk... Gördüğünüz
gibi Milano ilk bakışta turistik
açıdan özellikle diğer İtalyan
şehirleriyle karşılaştırınca
çok cazip görünmese de
aslında onlarca alternatif ve
kısa mesafede eklenecek
duraklarla meraklı bir gezgini
fazlasıyla tatmin edecek türden
zengin bir şehir. Şimdi değilse
ne zaman? Haydi rezervasyon
başına.