112
uzaktaki yakın
so far so close
Gelelim “akşam yemeği”
mevzuna. Manastır Unesco
Dünya Kültür Mirası Listesi’nde
yer alan, Rönesans döneminin
önemli mimari eserlerinden
biri. Dışarıdan bakınca
benzerlerinden bir farkı
yokmuş gibi görünse de içerde
yemekhanenin duvarında
mirasın en önemli parçasını
saklıyor: “L’Ultima Cena” yani
Leonardo’nun meşhur duvar
resmi “Son Akşam Yemeği”.
Hıristiyan inanışına göre İsa'nın
çarmıha gerilmeden önceki
akşam, havarileriyle yediği
bu son yemek Rönesans
döneminde fazla sayıda
ressamın eserlerine konu
olmuş. Leonardo’nunki elbette
ki en meşhur olanı. İsa'nın
içlerinden birinin kendisine
ihanet edeceğini söylediği
anı ve kişilerin yüzündeki
dramatik ifadeleri en iyi
yansıttığına inanılan bu 8.8
metre uzunluğundaki devasa
duvar resmini görebilmek için
haftalar önce rezervasyon
yaptırmanız gerekiyor. 15
dakikayı aşmayan kısa bir süre
içeride kalınabilse de insanlık
mirasının bu önemli eserine bu
kadar yaklaşmışken görmemek
olmaz. Rezervasyon saatinde
-kesinlikle o dakikada hatta-
orada olmanız gerekiyor.
Dakik olmayanların sırası ise
rezervasyonsuz bekleyenlere
veriliyor. Yani rezervasyon
yapmaya fırsat bulamayanlar
sabah 08:30’dan itibaren
gelmeyen kişilerin biletlerini
almak üzere şanslarını
deneyebilirler.
Santa Maria Delle Grazie’nin
Duomo yönünde birkaç sokak
ilerisinde bir diğer manastırı es
geçmemek lazım: San Maurizio
al Monastero Maggiore. Bir
kısmı günümüzde Arkeoloji
Müzesi’ne ev sahipliği yapan
binanın 1554 yılında yapılmış
olan ve halen mekanda verilen
konserlerde kullanılagelen
devasa bir orgun yer aldığı
Rahibeler Salonu duvarlarını
süsleyen freskler ile görülmeye
değer.
been designed so as to depict
the moment of death via religious
symbols, the mourning for the
dead or a special memory of
the dead person. You can see a
woman mourning for her dead
husband on some, a dog waiting
for its owner or a regretful Grim
Reaper or a child with crossed
legs enjoying himself in others.
There are thousands of graves
in this huge cemetery and all are
interesting and striking works
of art. This is a really interesting
experience in a spiritual
atmosphere even if at times it
may be a bit scary. I suggest you
give it a try.
While so close to the northern
part of the city center, the
Piazzale Segrino square nearby
the monumental cemetery and
the venues around it may be
a good preference for resting.
Here, Nordest Café on the
Viale Francesco Restelli is
an enjoyable spot. You mıght
even opt for the appetizers in
the evening. Blue Note Club is
located right past the Nordest
Café and it is a restaurant where
live jazz music will accompany
your dinner. If you are lucky
you may even come across an
important concert. You should
check the activity calendar.
A real football shrine: San Siro.
I did not call Milan the capital
of football for no reason. We
are at the only European city
with two clubs that have won
the UEFA Champions League
championship: AC Milan and
Internazionale Milan. Our next
stop will be the stadium hosting
the matches of these two famous
football clubs, San Siro is the
La Scala of football… With a
capacity of just over 80.000
people, it is the largest stadium
of Italy and the seventh largest
in Europe with an official name
of Stadio Giuseppe Meazza. The
widely used name of San Siro
comes from the neighborhood
where it is located at. The fact
that these two giant football
clubs with fanatic and hot-
blooded fans use only one single
stadium by taking is the definition
of urbanization. The eponym
of the stadium is a legendary
football player whose father has
played in both clubs at the time.
While Inter Milan fans loyally use
the Giuseppe Meazza name,
AC Milan fans use the San Siro