56
Gebelikte nefes
Doğru nefes almayı öğrenmek
doğum sırasında anneye
ve bebeğe yeterli oksijen
sağlanmasını, annenin ağrı
kontrolünü sağlayarak paniğe
kapılmadan doğum sürecinden
geçmesini, doğru nefes
tekniği kullanarak ıkınma ile
beraber bebeğe ilerlemede
yardımcı olmasını sağlar. Nefes
tekniklerinin öğrenilmesine
gebeliğin erken döneminde
başlanmalıdır. Gebeliğin ilk üç
ayı geçtikten sonra genelde
kadının hayat kalitesini olumsuz
etkileyen bulantılar geçmiş,
gebeliğin erken döneminde
görülebilen ve kadında
tedirginliğe yol açıp egzersizden
uzaklaşmasına sebep olan
lekelenme tarzında kanamalar
da kesilmiş olur. Anne adayı
psikolojik olarak gebeliği kabul
etmiştir. Artık kendini ve gün
geçtikçe büyüyen bebeğini
iyi ve sağlıklı bir doğuma
hazırlamak için bilgi almak ister
ve bunun için çaba harcamaya
hazır olur. Genelde nefes
egzersizlerine de gebeliğin
dördüncü ayında başlanması
tavsiye edilir. Egzersiz
yaparken gürültüden uzak bir
ortam seçilmesini ve yapılan
işe konsantre olunmasını
öğrenmeyi kolaylaştırır.
Rahat bir pozisyon alın ve
burnundan nefes alıp ağızdan
nefes vererek egzersize
başlayın. Nefes alıp verme
işlemi çok hızlı olmamalı. “Bir
çiçek koklar gibi” yavaş nefes
alırken, içinizden dörde kadar
sayabilirsiniz. Daha sonra
dudakları büzerek ve verdiğiniz
nefesin sesini duyarak “bir
mum üfler gibi” soluğunuzu
verin. Nefes alıp verme tekniği
“göğüs solunumu” ve “karın
solunumu” ile bu iki tekniğin
karışık kullanılması olan “karışık
solunum” şeklinde olabilir.
Göğüs solunumu normalde
de kullandığımız göğüs
kafesini şişirerek yaptığımız
solunum şeklidir ve kolayca
uygulanır. Karın solunumu
ise nefes aldığında göğüs
kafesinin genişlemeden karnın
şişmesi ile yapılır, genelde
kullanmadığımız, ancak
öğrenilmesi kolay bir solunum
şeklidir. Burada nefes aldığında
bir el göğse, diğer el ise karına
konularak soluk alıp verme
denetlenerek öğrenilmesine
yardımcı olunabilir.
Doğum sırasında nefes alma
tekniği doğum evresine göre
değişir. Doğumun ilk evresinde,
yani düzenli sancı hissetmeye
başladığınız andan rahmin tam
açılmasına kadar olan sürede
sancısız dönemlerde normal ve
yavaş nefes alarak dinlenmeniz
gerekiyor. Sancılar geldiğinde
ise göğüs solunumu kullanarak
burnundan yavaş ve derin nefes
alıp göğsü şişirin ve daha sonra
nefesinizi yavaş olarak ağızdan
verin. Sancı sürdüğünde yavaş
ve kontrollü solumanıza devam
edin. Sancı bittiğinde ise tekrar
derin bir nefes alın ve normal
rahat solunuma geçin.
Doğumun ikinci evresinde yani
rahmin tam olarak açılmasından
bebeğin çıkmasına kadar olan
sürede ise karın solunumu
veya karışık solunum şekli
uygulayarak nefes ile beraber
ıkınmayı kullanarak bebeğe
yardımcı olmalısınız. Bu evrede
daha kısa aralıklı ve daha
güçlü ağrı hissedersiniz. Ağrı
olmadığı zamanlarda sakin
olarak derin, yavaş ve düzenli
soluk alıp vererek güç toplayın
ve bebeğe yeterli oksijenin
gitmesini sağlayın. Ağrı şiddeti
yükseldiğinde ise daha çok
karın şişirerek, yani karın
solunumu kullanarak, derin bir
nefes alın ve nefesi tutarak tüm
gücünüz ile uzun bir şekilde
ıkınarak bebeği itin ve bebeğe
doğum yolunda ilerlemeye
yardımcı olun. Nefese ihtiyaç
duyduğunuzda tekrar derin bir
nefes alarak ıkınmaya çalışın.
Gebelikte sürecin ilerlemesi ile beraber anne adayının artan
vücut ağırlığı, büyümüş karnın göğüs kafesinin sıkıştırmaya
başlaması ile birlikte nefes almak zorlaşır. Gebelikte doğru
nefes teknikleri ve nefes egzersizleri bu sürecin daha kolay
atlatılmasını sağlar ve daha rahat ve kontrollü doğum
şansı verir.
Op.Dr. Yuliya Doster
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Medical Park
kadın sağlığı
women health