117
Çağdaş yaşam ile birlikte kadınlar
iş hayatında daha fazla yer almaya
başladı. Yayın organları bireysel
yatırımların önemini ve özgürlük
mitlerini sıklıkla paylaşıyor. Pek
çok kadının bilinçli bir seçimi
olan annelik de bu roller arasında
en önemli yerini alıyor. Çağdaş
anneler sıklıkla iyi bir gelecek için
çalıştıklarını belirtirken, çocuklarının
ilk kelimelerini duyamamanın, ilk
adımlarını görememelerinin üzüntüsü
ile boğuşuyorlar. Tekrar yaşanması
mümkün olmayan süreçleri kaçırdığı
düşüncesi pek çok anneyi vicdan azabı
diye tanımladıkları bir duygu içine
hapsediyor.
Çağımızda pek çok anne ve çocuk,
biri kapının bir tarafında, diğeri
kapının diğer tarafında gözyaşı
döküyor. Eve geldiğinde onu bekleyen
sorumluluklar çalışan annenin yoluna
çıkınca, zamansızlık annelerin suçluluk
duygularını körüklüyor. Ancak araştırma
verileri, çalışan annelerin çocukları
ile çalışmayan annelerin çocukları
arasında bu duyguları karşılayacak
olumsuzlukta bir fark bulamıyor.
Suçluluk duygusu ile zamansızlığı
telafi etmeye çabalayan anneler
kendilerini hırpalarken çocuklarının
gelişimini olumlu etkilemeyen bazı
davranışları (her istediğini yapmak ve
almak, eve gelince tüm zamanı ona
ayırmak gibi) sergileyebiliyorlar. Bu
noktada zamansızlıkla mücadelede
size yardımcı olabilecek bazı noktaları
paylaşmalıyız.
Öncelikle çağımızın anneliği ile klasik
anneliği birbiriyle kıyaslamayın. Çünkü
çocuklarınız da klasik zaman çocuğu
değil... Onlar da zamanın hızına uygun
uyaranlarla büyüyorlar. Önceliklerinizi
belirleyin ve uzun vadeli düşünün,
isteklerinizin gerekliliğini sorgulayın ve
eminseniz devam edin.
Rutinleri, özel durumları evdeki
herkesin göreceği bir takvime not edin.
İşe başlamadan bu takvime bakın
gereksiz koşuşturmaların zamanınızın
çoğunu aldığını unutmayın.
İkincil önemli işleri bir yakınınıza
devredin ya da bir yakınınızla
dönüşümlü yapın.
Her şeyin kusursuz olması
gerekmediğini, keyifle acelesiz yenen
yemeklerin önemini, o sırada olacak
paylaşımların tadını hayal edin.
Biyonik insan olmadığınızı ve çeşit
çeşit yemeği paylaşmaktansa farklı
duyguların paylaşımının daha uzun
vadeli yararlar sağladığını unutmayın.
Çocuğunuzla geçireceğiniz zamanı
birlikte planlayın. Sizin ilginizi çekmek
için koşuşturmasını beklemeyin.
Belirlenen zamanlara sadık kalın ve o
zamanlarda ona gerçek duygularınızı
ifade etmeye çalışın: “Bugün oldukça
yorgun hissediyorum ama seninle
bu paylaşımda bulunmak beni
dinlendiriyor, bugün dinlenmeli oyun
oynarsak sevinirim. Yarın da seninkini
oynarız.”
Ailenin diğer üyelerine, okuluna, iş
yerinize düşen sorumluluklar olduğunu
unutmayın. Siz tüm yükü kucaklamaya
çalışırken dışarıda yardım için
bekleyenlerin olabileceğini unutmayın.
Keyifsiz sorumlulukları da paylaşın ki
keyifli anlara zaman kalsın.
Rollerinizin birini çok önemserken,
diğer rollerinizi unutmayın. Rolleriniz
sizin ihtiyaçlarınız sonucu belirlendi.
Eğer o rollere (eş) bir şekilde zaman
ayırmazsanız, sizin de ihtiyacınız olan o
rolün getirisi olan şey (ilgi ve paylaşım)
hep eksik kalacaktır.
Çocuğunuzu da ailenin bir ferdi olarak
görün. Ona minik sorumluluklar vererek
hem sorumluluk bilincinin gelişmesine
yardımcı olur, hem de onunla
geçireceğiniz zamanın süresini arttırmış
olursunuz.
Kendinizi tüm rollerden arınmış olarak
düşünmeyi ve kimi anlar içinizdeki
ses ne diyorsa onu dinlemeyi ihmal
etmeyin. O ses sizin en gerçek
parçanızdır. Gereklilikler listesinde
kendinize kısa da olsa bu zamanı
ayırın.
Mutlu annenin mutlu çocuklar için
gereklilik olduğunu, sevgi, şefkat,
anlayışın gelişimi için bunlara sizin de
ihtiyacınız olduğunu unutmayın.
Çocukların sevginizi en içlerinde
hissetmek için gerçek “AN”lara ihtiyacı
olduğunu ve “AN”ların zam”AN”ın
içinde gizli olduğunu hatırlayın.