99
“... Elhamra’ya basit bir dış kapıdan
giriliyor. Girerken hârikulâde bir
mekân içine girileceğinin farkına
bile varılmıyor. Girdikten sonra bir
alemden başka bir aleme geçmiş,
sanki bir rüyanın ortasına düşmüş gibi
gözlerimi kapadım ve açtım, öylesine
bir hayret içindeydim. Bu şaşkınlık
daireden daireye geçtikçe arttı. Nazar
değmemiş bir beyazlık içinde, sülüs
bir yazı sarmaşığı gülümseyen bir
güzellikle bütün duvarları sarmış;
nakışın ve oymanın hudutsuz oyunları,
tavanların derinliklerine kadar her
tarafı örtmüş, ama her taraf yine de
bembeyaz görünüyor.” Gerçekten de
bölmeden bölmeye geçtikçe artan
bir şaşkınlık kaplayacak benliğinizi.
Ortaokul kitaplarındaki klişe “Endülüs,
İslam uygarlığının zirvesidir”
sözlerini hatırlayacak, 1001 gece
masallarındaki rüya sarayların gerçek
alemdeki izdüşümü sayılabilecek olan
Elhamra’nın doğal çevreye uyumunu,