94
uzaktaki yakın
Özgür Çakır
Osmanlı döneminde “Gırnata” olarak
bilinen, İspanyolca kelime anlamı
“nar” olan Granada, 350 bin kişilik
nüfusuyla görece küçük bir şehir
olsa da başta Elhamra Sarayı olmak
üzere barındırdıklarıyla Barselona’nın
ardından İspanya’daki belki de en
önemli turistik destinasyon. Gezginler
arasındaki bazı popüler forumlarda
“İspanya’da tek bir şehir görme
hakkınız olsa hangi şehri seçerdiniz?”
sorusuna en sık verilen cevaplardan
birinin de Granada olması sürpriz değil.
Bugün İspanya’nın on yedi özerk
bölgesinden biri olan Andalucia
yani Endülüs Otonom Bölgesi’nin
başkenti Sevilla ile birlikte öne çıkan
ikinci önemli şehri olan Granada,
yaşanan onca asimilasyon ve yıkıma
rağmen Arap etkisinin güçlü bir
şekilde hissedildiği, Müslüman Arap
medeniyetinin ve kültürünün belki de
zirvesinin yaşandığı yıllara tanıklık
etmiş, bu açıdan bakıldığında derin bir
nostaljiyi de barındıran bir şehir.
Endülüs’te raks etmeye başlamadan
önce genelde Andalucia’yı, özelde
Granada’yı daha iyi anlayabilmek
için biraz tarihin tozlu sayfalarını
çevirmekte fayda var. Mağribilerin
-Kuzey Afrika’nın körfezdekilere göre
Zil, şal ve gül
Granada…
Uzaktaki Yakın köşemizde bu sayı rotamızı Batı’daki Doğu’ya, Endülüs topraklarına yani İspanya’nın
güneyine çeviriyoruz. Anahtar kelimelerimiz, zil, şal ve gül ve bir de Granada yani “nar”dan ibaret
değil. Gırnata, Andalucia, Endülüs’te Raks, Yahya Kemal, Garcia Lorca, Elhamra Sarayı, Irwing
Washington, Afrikalı Leo, Emeviler, Kraliçe Isabel, Mağribiler, flamenko, tapas, mağaralar, çingeneler,
graffitiler, Erasmus, güzel kızlar, yakışıklı erkekler, masallar ve saraylar ilginizi çekiyorsa, buyurun
Granada’ya…