Dergi Bursa Oak 2015 - page 67

65
onu deli gibi kıskanmasına
rağmen bu haline üzülüyor,
her şeyden önce müziğin
bu kutsanmış yeteneği
kaybetmemesi gerektiğine
inanıyordu. Onun döneminde
yaşamayı bir lanet kabul
eden Salieri, müziğe çocuk
yaşta gönül vermiş biriydi ve
en büyük duası büyüleyici
müzikler besteleyebilmekti.
Ancak kendinin tarif bile
edemediği besteleri yapan bir
kişi vardı: Mozart. Salieri’nin
Mozart’a olan hayranlık ve
nefreti aynı anda, onun bu
üstün yeteneğini keşfettiğinde
başlamıştı. Bu dehayı
görebilmek bir lanet olmalıydı;
onunla aynı dönemde yaşayan
bir müzisyen olmak ise bir
insanın başına gelebilecek en
büyük felaket…
Ölümün ağırlığını üzerinde
hissetmeye başlayan ve bunu
sürekli dile getiren Mozart,
bir gün kapısına gelen
gizemli yabancının ondan
istediği “Ölüm Marşı”nı da
bu dönemde bestelemeye
başladı. Ölümünden sonra
karısının görevlendirdiği
bir öğrencisi tarafından
tamamlanacak olan Requiem”
isimli bu besteyi yarım
bırakarak 5 Aralık 1791 yılında
Viyana’da hayata veda etti.
Bu ölüm her zaman gizemini
korudu çünkü gizemli
yabancının kim olduğu ve
Mozart’ın sanatsal varlığına
hayranlık duyarken, fiziksel
varlığına karşı şeytani bir
nefret besleyen Salieri, tüm
şüpheleri üzerine çekmişti.
Salieri, kendinden “Ölüm
Marşı” bestelemesini isteyen
kişinin Azrail olduğuna inanan
Mozart’ın ölümünden sonra
aklını yitirdi ve son nefesine
kadar kendini suçladı. Mozart,
yeteneği ve başarılarıyla
çelişkili bir şekilde, sefalet
içinde öldü. 6 kişilik bir
cenaze töreniyle kimsesizler
spend recklessly with his wife.
In time, he faced a financial
crisis that went on getting worse
which caused Mozart to work
as a palace musician just like
his father. This was not an issue
for Mozart, but it meant that
this genius musician respected
worldwide was being “used up”.
Antonio Salieri was the Vienna
Palace musician working there
during the same period with
Mozart and he was saddened by
this despite the fact that he was
immensely jealous of Mozart and
believed that music should not
lose this blessed talent. Salieri
was one who had set his heart on
music when he was only a small
child, believed that living in the
same time frame with Mozart was
a curse and prayed that he could
go on to compose enthralling
pieces. However, there was one
person who composed music
that he could not even describe:
Mozart. The admiration and
hate that Salieri felt for Mozart
started at the same time when he
discovered this superior talent.
Seeing this genius had to be a
curse and being a musician who
shared the same time frame with
him the worst disaster that could
befall on one’s self…
Mozart had started to feel the
weight of death towering over
him and continuously expressed
this thought and he started
composing the Requiem upon
the request of a mysterious
stranger who showed up at
his door. He died in Vieanna in
December 5, 1791 leaving behind
the unfinished composition
entitled Requiem which was to be
completed by one of his students
delegated by his wife. This death
remained a mystery because no
one knew who the mysterious
stranger was and the sinister
rage of Salieri for the physical
existence of Mozart despite
his admiration for Mozart’s
artistic being kept on attracting
suspicions. Salieri lost his mind
following the death of Mozart
who believed that the mysterious
stranger was in fact the Grim
Reaper and kept on accusing
himself until his death. Mozart
died in poverty contradicting his
immense talent and success. He
1...,57,58,59,60,61,62,63,64,65,66 68,69,70,71,72,73,74,75,76,77,...124
Powered by FlippingBook