43
1966’da Bursa’da başlayan
hayat yolculuğu, durmadan
artan başarılarla dolu bir
serüvene dönüştü Arkın Ilıcalı
Allen’in. 1987’de okuduğu
Mesnevi’de tanıştı “ney” ile.
Üniversite yıllarında, plastik
bir su borusundan kendi
imkânlarıyla yaptığı neyi ile
düştü yollara. “Mercan Dede”
oldu. Farklı göründü, fark yarattı;
insanları içlerindeki insanlarla
tanıştırdı. Sufi müziğinin ilahi
geleneğini, çağdaş müzik ile
harmanladı; Doğu ile Batı’nın,
eski ile yeninin arasında yıkılmaz
bir köprü kurdu. Gençleri “ney”
ile, onun insana yaratanını
ve yaratılanı anlattığı sesi ile
tanıştırdı. “Yaradan”a ulaşmak
için onun yeryüzündeki aynasını,
insanı aradı. Bunu yaparken de
yine insanın nefsinden çıktı yola.
Kendini müziğin mucizelerine,
doğanın özgünlüğüne bıraktı.
Tasavvuf kültüründeki en
değerli üstatlarla çalıştı,
neyin üstatlarından ders
aldı. DJ’lik yaptı, ney üfledi,
ebru öğretti, film müziklerine,
çeşitli projelere imza attı. Kani
Karaca, İhsan Özgen, Peter
Murphy, Natacha Atlas, Musafir,
İlhan Erşahin, Jamaledeen
Tacuma, Hugh Marsh, Omar
Sosa, Mich Gerber, Fazıl Say,
Susheela Raman, Trans Global
Underground ve Dhafer Youssef
gibi klasik, dünya ve alternatif
müziğin en önemli isimleriyle
aynı sahneyi paylaştı. Ortak
albümlerde yer aldı, birçok
albümün yapımcılığını üstlendi.
Her zaman; Sufi inancına bağlı
yüreğiyle, ruhuyla duyduğu
makamların, nefesinin peşinde
oldu. Bizi de kattı peşine, bir
de baktık ki onunla birlikte
ilerliyoruz bu dünyadaki mavi ile
haki arasındaki yolumuzda…
Müziğin büyülü
dünyasındaki
yolculuğunuz nasıl
başladı?
Kubbealtı Cemiyeti’nde
Neyzen Ömer Erdoğdu’dan
ve hem Tasavvuf müziğinin
ve kültürünün o dönemdeki
The life journey of Arkın Ilıcalı
Allen that started in Bursa in
1966 turned into an adventure
with continuously increasing
successes along the way. He
learned about “ney” when he
read Mesnevi in 1987. He started
on this path with a ney that he
made using a water pipe during
his university years. He became
“Mercan Dede”. He looked
different, he made a difference;
he made people meet with
their inner selves. He mixed the
divine tradition of Sufi music
with contemporary music; he
established an indestructible
bridge between the East and
the West, between the old and
the new. He told young people
about “ney”, about its sound
that tells people about the
created and the creator. He
sought after the reflection of the
“Creator” on earth, that is the
human being. While doing so
he started off from the soul. He
immersed himself in the miracles
of music and the originality of
nature. He worked with the most
valuable masters in Sufi music,
he received lessons from the
experts of ney. He worked as
a DJ, he played ney, he taught
the art of paper marbling (Ebru)
and composed for movies and