Dergi Bursa Nisan 2011 - page 76

74
Birisiyle “ben...” diye konuşmaya
başladığında karşındaki “sen...”
diyerek karşılık verir. Senin “ben”in
onun dilinde “sen” oluvermiştir. E pek
tabi ki benci(l)dir “ben”, kendinden
başkasının “ben”i olmana imkan
yoktur. Bunun bir basamak üstü, iyi
ihtimalle “biz” olmaktır-ki bu da ayrı bir
yazı konusudur.
“Bir ben vardır bende, benden içeri”
meselesine gelince; karşılıklı duran
aynalar gibi, nereden başlayıp
nerede bittiğini bilmeden çoğalır
durursun bu üç harfte... Bu yüzden de,
“Bize kısaca kendinizden bahseder
misiniz?” kıvamındaki sorularla
karşılaştığımda, albümlerimdeki
yüzlerce fotoğrafı -çantasından Ace
çıkaran Ayşe Teyze misali- bana bu
soruyu yöneltenlerin önüne dökmek
isterim. Hiçbir zaman kendisini beş
kelimeyle tarif edemeyenler için nasıl
anlatsam, nereden başlasam kıvranışını
sonlandırabilecek tek bir cevap vardır
aslında...
Beni üzenleri,
gülümsetenleri,
kıskananları, kıskandıranları, bağrına
basanları, kandıranları, mutlu edenleri,
bulutların üstüne uçuranları, acıtanları,
düşünenleri, özleyenleri;
Bana
kazık atanları, güvenenleri,
yardım edenleri, şüpheyle yaklaşanları,
destek olanları;
Bende
iz bırakanları, yaralar açanları,
anti-depresan etkisi yaratanları;
Benden bıkanları, kopamayanları,
kaçanları…
Senelerin birikimini, tüm çelişkilerimi,
hayallerimi, sırlarımı, anılarımı,
acılarımı, paylaşımlarımı, kahkahalarımı,
suskunluklarımı, her “hal”imi tüm
yalınlığıyla tek nefese sığdıran sözcük:
BEN!
Ve BEN, bu yalın halimle buralarda
olacağım artık. Umuma açık
çiziktiriklerime yenilerini eklerken, deli
kızın defterini kabartacağım.
deli kızın defteri
Gözde Aral
Fotoğraf:
Engin Çakır
Üç harf: B - E - N
Bu kadar basit görünmesine,
ismin yalın haline örnek teşkil
etmesine karşın, bundan
daha kaotik bir sözcük
düşünemiyorum. Neden mi?
1...,66,67,68,69,70,71,72,73,74,75 77,78,79,80,81,82,83,84,85,86,...126
Powered by FlippingBook