Dergi Bursa Ağustos-Eylül 2011 - page 84

82
tekno günce
Yani bilgisayarın işlemcisi gibi de
çalışabiliyor. Bu da işlemci ve RAM
arasındaki sistemi kısıtlayan zorunlu
veri akışını ortadan kaldırıyor ve
inanılmaz büyük verilerin çok daha hızlı
işlenmesine olanak veriyor. Çalışma
sistemi olarak beynin nöronlarını
andıran bu yapı şimdiden işin
konpetanlarının ağzını sulandırmaya
başladı bile... Bitmedi, bununla
beraber memristör veri iletimini ışık
yoluyla yapabiliyor. Yani o sakladığınız
binlerce dvd ışık hızıyla başka yerlere
akabilecek. Çok hızlı bir gelecek
bizi bekliyor. Bu kadar kapasite ile
yapabileceğimiz en önemli işlerden biri
içinse bir sonraki teknolojiye bakalım.
Yapay Zeka
Hep duyduğumuz ama belki de gerçek
anlamını bilmediğimiz yapay zekanın en
güzel tanımına Wikipedia’da rastladım.
Wikipedia der ki; “Yapay zeka, etrafında
olan biteni algılayıp, başarı şansını en
yüksek seviyeye çıkarabilecek eylem
kararı alan sistemdir.” Bu açıdan
baktığınızda sıcaklığının 40°C’nin
üstüne çıktığını anlayıp gecenin bir
körü siz uyurken çalışmaya başlayan
buzdolabı da yapay bir zekadır. Yapay
zeka yeni bir şey değil biliyorum
ancak şu anda algı olarak da kapasite
olarak da geçmişin çok ötesinde
işler başarıyor ve bu başarıların önü
kesilecek gibi de gözükmüyor. Çok
daha akıllı makinelerle yaşıyor olacağız,
bizi izleyip, takip edip bize göre
kendini ayarlayan arabalardan tutun da
yapmayı sevdiğimiz ya da hobilerimize
göre bize tavsiyelerde bulunan akıllı
reklamlara kadar hayatımızın her
tarafından yapay zeka fışkırıyor olacak.
Algılama ve işlem kapasiteleri arttıkça
bize sağladıkları fayda da artmaya
devam edecek. Buraya kadar hepsi
zaten olmasını bekleyebileceğimiz
faydalar...
Bir bilim kurgu hayranı olarak yapay
zekayı ne zaman duysam, aklıma
makinelerin dünyayı ele geçirdiği filmler
gelir. Bunca yıldır film izlemek, tabi ki
insanın beklentilerini de yükseltiyor.
Kendi kendine düşünebilen makineler
ne zaman gerçekten varolabilir,
aramızda dolaşıp bizimle muhabbet
edebilirler bilmiyorum. Ama bildiğim,
insan beyninin gerçekten çok karışık
olduğu ve bu kadar karmaşayı
henüz teknolojimizin kaldırmadığı…
Tabi ileride bunun gerçekleşmesi
kaçınılmaz. 2006’dan beri yürütülen
Blue Brain projesi bunu başarmaya
en yakın olan proje. Fare beyninin
neokortikal kolonunu taklit etmek
için başlatılan proje insan beyninin
bir kısmına taklit etme yolunda
ilerliyor. Eğer proje bütün beyni taklit
edebilecek kapasiteye ulaşabilirse
ve doğru şekilde yapılabilirse, insan
gibi zeki, konuşabilen bilgisayarlar
bizleri bekliyor olacak. Bunun için
tahmin edilen süre, 10 sene ama biraz
sabredip de 25 sene beklerim derseniz,
bu makinelerden her evde görebiliyor
olacaksınız. Kim bilir belki de sadece
eski fotoğrafların bir kısmını değil,
beynimizin tamamını orada muhafaza
eder hale gelebileceğiz…
Devamı bir sonraki sayıda...
1...,74,75,76,77,78,79,80,81,82,83 85,86,87,88,89,90,91,92,93,94,...124
Powered by FlippingBook