149
arasında yaşayan ve balmumu
heykel yapma kariyerine
Fransız Devrimi’nin tanınmış
kurbanlarının masklarını
yaparak başlayan Madame
Tussaud’un müzesi zon I’in
kuzeyinde bir başka devasa
şehir parkı olan Regent’s
Park yakınında Marylebone
Road üzerinde, en yakın
underground ise Metropolitan,
Circle ve Overground hatlarının
kesiştiği Baker Street metro
istasyonu. Fazla turistik
ve belki de biraz anlamsız
olduğunu söylemek mümkün
ama yine de bir Londra klasiği.
Dünyanın her yerinden popüler
simalar, politikacılar, hatta
bazı çizgi film ve sinema
karakterlerinin gerçeğine en
yakın haliyle yapılmış olmaları
ve sürekli yeni simaların
eklenmesiyle sıradanlıktan
da kurtulan bir mekan.
Kimler yok ki: Hollywood ve
Bollywood yıldızları, ünlü
futbolcular, müzisyenler,
yönetmenler, politikacılar,
sporcular ve hatta E.T., Hulk
ve Shrek! Ve müzede elbette
ki Mustafa Kemal Atatürk’ün
de bir balmumu heykeli
mevcut. Önceki versiyonu
Türk ziyaretçiler tarafından
beğenilmediği için 2005 yılında
Koç grubunun maddi katkısıyla
yenilenen Atatürk heykeli
fondaki güvercinlerle birlikte
dünyanın diğer iki önemli barış
adamı Gandhi ve Mandela
ile birlikte arzı endam ediyor.
Kimi ararsanız herkes var ve
Kraliçe de dahil olmak üzere
hepsi ile birer hatıra fotoğrafınız
olabilir. Balmumu heykellerden
sonra 3. katta bulunan korku
tünelinde Ortaçağ’da kullanılan
ve gerçek hayatın önemli bir
parçasına dönüşen işkence
aletleri, Karındeşen Jack ve Dr.
Crippen’in marifetleri birçok
görüntü ve ses efekti ile daha
da korkunç bir hale getirilerek
sergileniyor. Sonrasında
bu gerginliği atmak üzere
titreşimli koltuklar, sis ve görsel
efektlerle izleyeceğiniz bir 3D
film gösterimi, onun ardından
da son olarak “Londra’nın
Ruhu” turu. Londra’nın özgün
taksilerinden esinlenerek
yaptıkları iki kişilik küçük
vagonlar içinde kısa bir
“Londra Tarihi” turu yaptırılıyor.
Vagon tarihin ve olayların
içinden Londra sokaklarında
yol alıyormuşçasına ilerlerken
bir yandan da görsel şölene
vagondaki hoparlörden sesli
anlatım eşlik ediyor. Önce
saltanat yılları, veba salgını,
sonra büyük yangın, şehrin
yeniden inşaası, Victoria
dönemi, dünya savaşları ve
ardından ışıklar eğlence ve
neonlar içerisinde günümüz
modern Londra’sı.
Madame Tussaud ziyareti
sonrasında rotamızı biraz daha
kuzeye çevireceğiz. Regent’s
Park’ın kuzey doğusunda yer
alan Camden Town bölgesi.
Coğrafi konumuyla müsemma
siyah renkli Northern hat
üzerindeki Camden Town Tube
istasyonundan çıktığınızda
şu ana kadar dolaştığınız
Londra’dan çok farklı bir
Londra ile karşılaşacaksınız.
Çok renkli, çok hareketli,
uçuk kaçık, düzensiz, biraz
kirli ve “kafası iyi” bir Londra
semtindeyiz. Tube’dan çıkınca
Halal Restaurant’ın baharatlı
yemekleriyle karışmış “duman”
kokusu burnunuza gelecek ve
gözünüze ilk olarak dükkanların
üstüne yerleştirilmiş iri maketler