40
Herkesin birbirine güvendiği,
geceleri kapı pencere açık
uyunan, hoşgörünün bol
olduğu, insanların birbirine
saygı duyduğu yıllardan kalan
canlı kanlı bir tarih İsmail
Buzcular… Atalarının mirasına
sahip çıkmayı görev bilmiş
kendine. Şahit olduğu, yıllarca
büyüklerinden dinlediği, 810
yıllık bir geçmişin hatırasını
insanlarla paylaşmaya
hayatını adamış biri. Artık adı
bile anılmayan bir mesleğin,
“Buzcular”ın vefalı emaneti o…
Aynı zamanda Bursaspor’un
kurucu üyeleri arasında hayatta
kalan tek kişi olan İsmail
Buzcular, adını mesleğinden
alan ve 21 kuşaktır devam
eden ailesinden geriye
kalanları kitap haline getirerek
Bursa belgeliğine kazandırdı.
Osmanlı Devleti’nin kuruluş
yıllarına dayanan bir hikâyeyi
bilmekle yetinmeyip geçmişine
dört elle sarılarak, onu
kendinden sonraki nesillere
aktarmayı amaçladı. “Buzcular”
ailesinin halka hizmet etmeye
adanmış hayatları zamana
yenilmesin, Uludağ’ın bu
manevi hissedarlarını herkes
tanısın; bugün tamamen yok
olan ama döneminin gözdesi
olan bir mesleği herkes bilsin
diye…
Yüzlerce yıl önce, bugünkü son
teknolojinin ürünleri, beyazdan
türlü türlü renge terfi eden
elektronik eşyaların, derin
dondurucuların icadı hayal
bile değilken buz ihtiyacının
tek çaresi keşişlerin dağı
Uludağ’dı. Hem de yalnızca
koruyup kolladığı, koynunda
beslediği Bursa’nın değil,
başka şehirlerin de derdine
derman oluyordu. Zirvesinden
eteklerine kadar biriktirdiği
karları, özenle sakladığı
buzları insanlarla paylaşıyor;
mutfakların en önemli ihtiyacını
karşılarken, ticarete de fayda
sağlıyordu. Uludağ’ın kar ve
buzları ile şehirler arasında
aracılık yapanlara “buzcular”
Ismail Buzcular is a living
document of history dating back
to the times when everyone
trusted each other, people lived
with open doors and windows,
when tolerance was plenty and
when people respected one
another… He has taken it as
his duty to stake a claim for the
heritage of his ancestors. He
has devoted his whole life to
sharing the memories of an 810
year past he has witnessed or
listened to from his elders with
other people. He is the faithful
delegate of “Buzcular” (Icemen)
which is an occupation that is not
even remembered today… Ismail
Buzcular has taken his name from
this occupation and is the only
person alive among the founding
members of Bursaspor; he has
also written down all that remains
from a 21 generation family thus
making a significant contribution
to the Bursa archives. He was
not content with only knowing
this story dating back to the
years when the Ottoman Empire
was founded but aimed to pass
it down to future generations
by going after this desire
wholeheartedly. So that the lives
of the “Buzcular” family devoted
to serving the public will not lose
the battle against time, so that
everyone will get to know these
spiritual shareholders of Uludağ
and so that everyone will learn
about a long lost occupation that
was popular in its own time…
Centuries ago, when the
discovery of electronic items,
deep freezers and white goods
that are no longer only white was
not even a dream, ice demand
can only be met via Uludağ, the
mountain of priests. It served
not only the city of Bursa that
it overlooked and protected,
but also other cities as well. It
shared the snow accumulated on
its peak down to its foothills as
well as the ice that it so carefully
preserved; thus providing
benefits to commerce while also
meeting a significant demand of
every kitchen. Those who worked
carried snow and ice from Uludağ
as middlemen were known as
“buzcular” (icemen) and they
took the required consent in the
form of a Sultan’s order thus
taking their name of “Buzcular”
(Icemen) that they would carry
hayat hikayesi
the story of life