41
adı veriliyor, bu işi yapmak
için gerekli izni padişahların
verdiği fermandan, kuşaklar
boyunca gururla taşıyacakları
“Buzcular” ismini de verdikleri
bu hizmetle sahiplendikleri bu
meslekten alıyorlardı.
Buzcular ailesinin bu işi ilk
yapmaya başladığı yıllar 1.
Murat dönemine dayanıyor.
Ailenin Buzcular ailesinin
atası Abdurrahman Gazi
ile başlayan tarihi boyunca
en eski fermanlardan birini
1486 yılında almış ve her
padişah döneminde bu
ferman yenilenmiş. İsmail
Bey’in bu saygın aileyi takdir
eden padişahlardan biri
olan Abdülmecid ile ilgili
aktardığı bir anısı da var.
Sultan Abdülmecid, 1844
yılında kalabalık bir kafile ile
Bursa’ya Hünkâr Sarayı’nın
açılışı için geldiğinde İsmail
Bey’in dedelerinden biri olan
saray buzcubaşısı Hasan
Bey ile karşılaşmış. Aile ve
buzculuk işi ile ilgili evrakları
incelerken hayretlere düşmüş
ve “Buzcubaşım, siz Gazi
Abdurrahman’ın soyundan
geliyorsunuz. Erkek evlattan
erkek evlada geçen bir soyla
tam 640 yıldır yaşıyorsunuz.
Hiç böyle şey olur mu? Size
evliya duası sinmiş.” demiş.
Bu hatıra ile ailenin ortaya
çıkarılan ve bilinenden daha
uzun bir tarihe dayandığı
anlaşılıyor. İsmail Bey’in
her türlü çabasına rağmen
orijinaline ulaşamadığı
ama aramaktan da asla
vazgeçemediği ve bulmaya
hayatını adadığı yazılı belge
de bu bilgiyi içeriyor. Yıllardır
Türkiye’nin dört bir yanında
aradığı eser birçok konuda
kaynak kabul edilen eserleriyle
bilinen tarihçi Enver Behnan
Şapolyo’nun “Osmanlı
Sultanları Tarihi” kitabı. Daha
önce 1961 yılında basılmış
olan ciltli bir kitap eline
geçmiş ancak İsmail Bey’in
aradığı ve bulduğunda huzura
with pride for many centuries to
come from this occupation.
Back in the reign of Murat the
1st, the Buzcular family started
this business. Throughout the
history of the family that starts
with Abdurrahman Gazi, ancestor
of the Buzcular family, the one
who received the oldest Sultan’s
order in 1486. The order was
renewed during the reign of every
new sultan. Mr. Ismail has a story
about Abdulmecid, one of the
sultans who paid tribute to this
respected family. When Sultan
Abdulmecid came to Bursa for
the opening ceremony of the
Hünkâr Palace in 1844 with a
crowded procession, he has met
the chief icemen of the palace,
Mr. Hasan, who was also one of
the grandfathers of Mr. Ismail.
While examining the documents
about the family and the ice
business, he has been surprised
and said, “My dear chief iceman,
you are descendants of Gazi
Abdurrahman. You have carried
this lineage that passes down
from father to son for 640 years.
How can this be? You have
received the blessings of a
saint.” This memory puts forth
that the family has a history that
dates even further back than
what is known and what has
been discovered today. The
documents that Mr. Ismail has
devoted his life to finding contain
this information as well. The work
that he has been looking for
years all over Turkey is the book
entitled “History of the Ottoman
Sultans” written by the historian
Enver Behnan Şapolyo whose
works are accepted as reference
in many topics. He has first got a
hold of a hardbound book printed
in 1961; however the original
book that Mr. Ismail is looking for
is a white paperback.
Ismail Buzcular has devoted his
life to this research and has been
able to reach 6 of these Sultan’s
orders. These Sultan orders that
Ismail Buzcular dotes upon shed
light to history. The research work
carried out by Ismail Buzcular
has, in addition to his family
tree, put forth the solution found
to carry the ice and snow from
Uludağ down to the city during a
time of technical impossibilities.
With the consent of the Sultan,