118
sonrasında önce Hitler, sonra
Stalin’den gördüğü zulüm.
Müze 4 katlı. En alt katında
işkence ve infaz odaları var.
Hücreler bir insanın ancak
ayakta durabileceği darlıkta
dizayn edilmiş. Sergilenen
objeler, video görüntüleri,
ses efektleri ve ışık kullanımı
çok vurucu. Hatta artık bir
halk efsanesine dönüşmüş
olan, gece yarısı insanları
evinden alıp meçhule götüren
Macar gizli servisi AVO’ya
ait büyük siyah arabalardan
biri dahi sergilenmekte.
Girişteki avluda büyük bir tank,
yükselen duvarların üzerinde
de katledilen insanların
fotoğrafları... Koridorlardaki
ekranlarda bu katliama şahit
olmuş insanlarla yapılmış
röportajlar yayınlanmakta. En
üst kattan bodruma inerken
yapacağınız asansör yolculuğu
unutamayacağınız türden,
belki de en uzunlarından biri
olacak. Tatilde gerilmeye
değer mi demeyin, mutlaka
listenize Terör Müzesi’ni de
ekleyin.
Sıradaki durağımız
Budapeşte’nin öne
çıkanlarından bir diğer
turistik durak: Aziz İstvan
Bazilikası. Aynı anda 8500
kişinin ibadet edebildiği kilise
ülkenin en büyük çanına da
ev sahipliği yapıyor. Muazzam
büyüklükteki freskler ve
mozaikler göz alıcı. İçeride ilk
Macar Kralı Szent Istvan’ın sağ
eli sergilenmekte. Sağ taraftaki
kubbeden nefis Budapeşte
manzarası sizleri bekliyor
olacak. Kilisenin yer aldığı
meydan, çevresindeki restoran
ve barlarla birlikte, gecenin
geç saatlerine kadar gençlere
ev sahipliği yapıyor.
Yahudi Mahallesi
Andrassy Bulvarı’nın
sonuna geldiğimize göre
rotamızı Szent Istvan
Bazilikası’nın hemen
karşısındaki günümüzde
bohem bir hava kazanan,
cafe-restoranların yoğun
bir şekilde yer aldığı Yahudi
Mahallesi’ne çevirebiliriz.
1900’de Budapeşte
nüfusunun neredeyse dörtte
biri Yahudiymiş. Hatta bu
yüzden 20. yüzyılın başında
Budapeşte sıkça “Yahudilerin
Mekkesi” ya da “Yudapeşte”
şeklinde anılırmış. 1944 ve
1945 başlarında Nazilerin
giriştiği soykırım ile şehirdeki
250.000 kişilik Yahudi
nüfusunun %20 ila %40’ı
öldürülmüş. Soykırımdan
çok büyük oranda etkilense
de günümüzde Avrupa’da
Yahudi nüfusun yoğun olduğu
başkentlerden birindeyiz.
Bu bölgedeki önemli
ikonik yapı Dohany Merkez
Sinagogu. Yahudilerin 18.
yüzyılda şehirden kovuldukları
gettoda 1850’lilerde inşa
edilen Sinagog, 3000
kişilik kapasitesi ile New
York şehrindekinden sonra
dünyanın en büyüğü. Sinagoga
bitişik Yahudi Müzesi de 2000
HUF karşılığında gezilebiliyor.
Yahudi Mahallesi’nin bir diğer
öne çıkan özelliği ise bu
bölgede yoğunlaşan grafitiler.
Gerçekten yaratıcı ve güzel
örnekleri takip ederek keyifli ve
fotoğraf açısından da zengin
bir şehir turu sizi bekliyor.
Parlamento Binası
Yahudi Soykırımıyla ilgili belki
de en dramatik anıtlardan biri
de Budapeşte’de. Bunun için
rotamızı yine nehir kıyısına
çeviriyoruz. Parlamento
Binası’nı bulursak gerisi
kolay. Hani şu karşı tepeden
bütün ihtişamıyla Tuna
kıyısında yer alan devasa
yapıdan bahsediyorum.
Macaristan Parlamentosu
ülkenin bağımsızlığını ve
gücünü vurgulamak için
inşası sırasında “haşmet”
kelimesinin mimari hakkını
vermek için Tuna kıyısında 40
milyon kiremit, yarım milyon
değerli taş ve 40 kilo altın
katkısıyla inşa edilmiş eşsiz
was called “Girls Island” There
is no traffic on the island but
small busses and a train that
strolls in the park. There are also
romantic promenades, historical
remains from the medieval ages,
a little zoo, a fountain dancing
with music, swimming pools,
Japanese gardens, and plenty
of greenery. It is a safe haven
for the ones trying to run from
the chaos of the city. Resting
activities like a fun walk in the
forest, bike tour, lying on the
grass awaits you. The island,
hosting night life as well, has
a musical fountain with light
shows. Though it displays small
activities, the one you should not
miss is the 10-15 –minute shows
every hour. The best one is last
one, the one around 20:00. Since
it is all dark, the lighting of the
pool is more impressive and fun
to watch.
Sziget Festival
Even if everything you have read
so far does not appeal to you, if
you are young (at heart) this is
new heading that will motivate
you for a travel to Budapest.
Sziget or the Island Festival.
The festival, one of the biggest
cultural and musical festivals
of Europe, is held every August
on the Óbudai-sziget (Old Buda
Island) on the Danube with its
108 hectares of forest. The first
Sziget, set out as a local festival
in 1993, today has become
a giant festival with 400.000
participants traveling from all
around Europe. More than a
thousand performances are
made every year. In 2011, Sziget
Festival ranked one of the best
5 festivals in Europe by The
Independent and also made it
to the top 10 in the European
Festival Awards. It is wise to set a
reminder for 10-17 August 2015.
I have once again exhausted
the pages, but I have yet to talk
about close locations, such as
the Memento Park exhibiting
statues from the communist
period, Aquincum-the ancient
city with remains from the Roman
period, daily excursion sites
like Balaton lake-also called the
Hungarian sea or the famous
Estergon or Visegrad. Budapest
is a target rich enough to intrigue
a traveler with the stops around
it as well as its city center. Come
on. Spring festival or Sziget?
Chose one. Maybe you do not
want to miss the spectacular
firework show on the Chain
Biridge on August 20th, the
birthday party of Hungary.
uzaktaki yakın
so far so close