57
Hülya Avşar’ın benzer bir
kaderi paylaşacağı Hicran
Hanım birinci seçildi. Kısa süre
içinde daha önce evlenmiş
olduğu öğrenilen Hicran
Hanım diskalifiye olurken,
Feriha Tevfik’in birinciliği
ilan edildi. Bu birincilik ona
birçok kapı açmış, dönemin
ünlü yıldızlarıyla aynı
sahneleri paylaşma fırsatı
sunmuştu. Çekimleri Bursa’da
yapılan “Bataklı Damın Kızı
Aysel” Tevfik’in rol aldığı
filmlerden biriydi. Yapılan
bu ilk yarışmayı takip eden
yıllarda 1930 Türkiye Güzeli
Mübeccel Namık oldu. Daha
sonra Avrupa’da “Güzel Göz
Kraliçesi” Naşide Saffet Esen,
1931 yılının Türkiye Güzeli oldu
ve bir yıl sonra tacını Keriman
Halis’e teslim etti. Halis, aynı
yıl Belçika’da düzenlenen
uluslararası Dünya Güzellik
Yarışması’na katılarak, 28
ülkenin güzelleri arasından
birinci seçildi ve “İlk Türk
Dünya Güzeli” unvanını da
kazandı. Bu yarışma ve Halis’in
birinciliği bugün bile devam
eden tartışmalara sebep oldu.
Hatta üzerinden geçen yıllara
rağmen kesinlik kazanmamış
olan olayın bir dönem
“Keriman Halis Olayı” olarak
Japonya’daki okullarda ders
olarak okutulduğu biliniyor.
Konuşulanlara göre yarışmada
Keriman Halis’in birinci olması
için oylama yapılmamış jüri
başkanı oylama başlamadan
önce Halis’in birinci olduğunu
ilân ederek yarışmayı
sonlandırmıştı. Soyadı Kanunu
ile birlikte Atatürk tarafından
“kraliçe” anlamına gelen “Ece”
soyadı verilen Keriman Halis’in
2012 yılındaki ölümüyle, hayatı
boyunca hiçbir açıklama
yapmadığı bu gizemli
olay onunla birlikte tarihe
gömülmüş oldu.
Cumhuriyet Gazetesi’nin
organizasyonunu üstlendiği
yarışma Nazire Hanım’ın birinci
seçildiği 1933 yılının ardından
1949 yılına dek devam
went on to be “Miss Beautiful
Eyes” in Europe after which
she passed down her crown to
Keriman Halis. Halis attended the
Miss World competition organized
in Belgium in the same year
and was ranked first among 28
countries thus also earning the
title of “The First Miss World from
Turkey”. This competition and the
victory of Halis started discussions
that are still ongoing. Indeed, it
is a known fact that this much
debated event is taught in classes
in Japan as the “Keriman Halis
Incident”. There were rumors that
voting was not carried out and that
the jury chairman just declared
Keriman Halis as the first thus
completing the contest. Keriman
Halis passed away in 2012 who
was given the surname of “Ece”
meaning “queen” by Atatürk
following the Surname Act and so
this mysterious event was buried
into history with her.
The pageant organized by
Cumhuriyet newspaper continued
until 1949 following the victory
of Miss Nazire in 1933. In 1950,
Güler Arıman won the competition
becoming the first Miss Turkey
who wore a bathing suit and was
followed by Günseli Başar. Başar
also was deemed as Miss Europe
in the same year. This title was to
be won 30 years later by the 1982
Miss Turkey Nazlı Deniz Kuruoğlu.
The pageants in our country that
registered the beauties of girls in
our country not only allowed them
to receive international successes
but also contributed to the world
of cinema, stage and podium
with new faces. The organizations
that continue to be arranged
regularly every year introduced
many faces to us most of whom
we still follow closely. Nebahat
Çehre (1960), Hale Soygazi (1973
Sinema Güzeli), Harika Değirmenci
(1975), Aydan Şener (1981), Neşe
Erberk – Hülya Avşar (1983),
Arzum Onan (1993), Pınar Altuğ
(1994),Demet Şener (1995), Çağla
Şıkel (1997),Buket Saygı (1998),
Ayşe Hatun Önal (1999), Yüksel Ak
(2000), Tuğçe Kazaz (2001), Azra
Akın (2002), Nur Gümüşdoğrayan
(2004), Hande Subaşı (2005),
Merve Büyüksaraç (2006)… Miss
Turkey Competition also witnessed
many unforgettable moments
throughout its history. In 1983,
Hülya Avşar was declared as Miss
Turkey but her crown was taken
back when it was learned that
Didem Taslan, Neşe Erberk, Banu Arapoğlu
Hülya Avşar, Miss Karin
Azra Akın
Hülya Avşar
1983
1983
2002