119
yanında biraz underground
ve bohem bir atmosfer de
taşıyor. Dolayısıyla akşam
saatlerinde rotayı Kreuzberg’e
çevirip yemekte döner ya da
ocakbaşı muhabbeti yapmak,
çılgın kokteyller deneyeceğiniz
“butik” bir marjinal barda
soluklanmak, üstüne de sıkı
bir canlı müzik eşliğinde rock
barda geceye devam etmek
mümkün. Yani öyle “Ben zaten
Türkiye’den geliyorum gitmem
oraya” düşüncesine girmeyin,
enteresan bir bölge.
Unter den Linden,
Ihlamurlar Altında
Adını caddenin ortasından
geçen yaya yolunun iki
yanında bulunan ıhlamur
ağaçlarından alan ismi de
kendisi de romantik Unter
den Linden, Brandenburg
Kapısı’ndan Lustgarten
Parkı’na doğru uzanıyor. Mitte
Bölgesi’nde kalıyorsanız
sabah yürüyüşü için ideal
bir parkur. Kahvaltı için biraz
ilerde meşhur Einstein Cafe
sizi bekliyor olacak. Tarihi bir
ortamda biraz fazlaca turistik
bir mekan olsa da hiç olmazsa
bir kahve içmek elzem. Yanına
da bir Apple Strudel ya da
Berliner yakışır. Not defterlerini
çıkarıp “to do list”inize
ekleyiniz efendim.
Bulvar, geçmişten günümüze
şehirdeki birçok önemli yapıya
ev sahipliği yapıyor. Mesela
Unter den Linden üzerindeki
en eski yapı olan şehrin eski
cephaneliği günümüzde
Deutsches Historisches
Museum (Alman Tarih Müzesi)
olarak kullanılmakta. Biraz
ilerde Hohenzollern Hanedanı
veliaht prenslerinin eski sarayı
olan Kronprinzenpalais.
Günümüzde savaş anıtı
olan, 1817 yılında inşaa
edilmiş eski askerî karakol
Neue Wache, Bebelplatz
meydanındaki Berlin Şehir
Operası, St. Hedwig Katedrali
ve Altes Palais (Eski Saray)
de bulvar üzerinde. Batı
ucunda, Rusya ve Macaristan
büyükelçilikleri ile Pariser
Platz’daki Hotel Adlon da
bulvar boyunca görülebilir.
Ayrıca bulvar üstünde
Humboldt Üniversitesi önünde
von Humboldtların heykelleri
özellikle gece aydınlatmaları
ile ilgi çekici. Sadece tarihi
binalar mı? Elbette hayır.
Hediyelik eşya dükkanları,
şık bir Mercedes Benz
mağazası, 2. Dünya Savaşı
ve Berlin Duvarı hakkında bir
iki küçük özel turistik müze…
Müzeler havalarda uçuşuyor
farkındayım. Henüz daha
en önemlilerinin adını bile
anmadığımın da.
Berlin 700’ün üzerinde
müzeyle gerçek bir müze
kenti. İnanılmaz. Biraz ileride
Museum Island ve Pergamon
Museum, yanı başında Berliner
Dom bizi bekliyor. Daha East
Side Gallery’deki görsel
şölenden bahsedemedik, nehir
turuna da çıkamadık. Ama
gel gör ki bu sayıda gevezelik
edebileceğim sayfaların da
sonuna gelmiş bulunuyoruz.
Ne diyelim arkası yarın. 30.
sayıda kaldığımız yerden
devam edeceğiz efendim.
“Fortgesetzt werden”.