51
“Size sadece aynı anda hem sevinci hem
de hüznü yaşadığımı söyleyebilirim. Ama
büyük bir hüzün değil bu. Yaşadığımı
hissettim. Evet, yaşadığımı. İşte o an
Paris’e aşık olduğum andı ve Paris’in de
bana aşık olduğu an.”
Paris, seni seviyorum (Paris, je t’aime)
adlı 18 ayrı hikâyeden oluşan sinema
şahaseri filmin en son hikâyesindeki
yalnız turist Carol’un bu cümleleri,
aslında dünyanın belki de en bilinen
şehrini en dolu dolu anlatan cümleler...
Moda ve lüksün dünya başkenti
“Işık Şehir” (Ville de Lumière) Paris’e
vardığımızda yeni bir haftanın ilk
gününün erken saatleriydi. Yoğun bir
trafik karşılamıştı bizi. Paris’e gelmeden
önce rotamızda yer alan diğer Avrupa
şehirlerinin küçüklüğüne mi yoksa
sakinliğine mi alışmıştık bilmiyorum
ama Paris bizi biraz şaşırttı.
Otelimize varıp yerleştikten
sonra aracımızı bu şehirde
kullanamayacağımıza karar verip uygun
bir otoparka bıraktık. Yeri gelmişken
söylemekte fayda var; Paris’in tadını
yürüyerek ve olağanüstü metrosunu
kullanarak çıkarabilirsiniz. Eğer Paris’te
zaman geçirecekseniz öncelikle
metro gişelerinde satılan süreli ya da
birkaç günlük seyahat pasoları olan
“Paris Visite” adlı manyetik kartlardan
almanızı tavsiye ederim. Üstelik bu
kartları sadece yer altı trenlerinde
değil şehir hatları otobüslerinde de
kullanabiliyorsunuz. Şehrin bütün metro
ağının detaylıca ve çok anlaşılır biçimde
gösterildiği broşürlerden de almalısınız;
bu broşürleri her yerde bulabilirsiniz.
Bütün şehir o kadar geniş bir metro
ağı ile örülmüş ki insan sokaklarda çok
az sayıda taksi ve otobüs olmasına
şaşırmıyor. 1900 yılında törenlerle ilk
hattı kullanıma açılan ve mimarisi ile
de çok etkileyici olan Paris Metrosu
günümüzde 16 hat olarak hizmet
veriyor. Şehrin sembollerinden birisi
haline gelen metro ya da orijinal adıyla
“Metropolitain” gıcır gıcır değil hatta
yer yer çok eski ama yaşanmışlık
duygusunu insana bir çırpıda aktarıyor.
Bu büyülü şehri gezmek istiyorsanız
en iyi seçenek metroyu kullanmak;
gitmek istediğiniz yerleri belirleyip hiç
yorulmadan, zahmetsizce seyahat
edebilirsiniz.
Sonsuz aşkla, evrensel sanatla,
büyüleyici yemekleri ile kendine bütün
dünyayı hayran bırakmış bir şehir...
İnsan bu şehri nasıl sevmesin ki…
Beklentilerinizi boşa
çıkarmayan şehir
Fotoğraflar:
Özgür Çakır ve Emir Kurtaran
Yazı:
Emir Kurtaran
Paris