34
semboller
Abdulkadir Kılınç
YUNAN MİTOLOJİSİNİN coğrafyası,
Grek yarımadası (şimdiki Yunanistan)
ve İonia(Yunan) yani Batı Anadolu’dur.
Bu yüzden Uludağ’ın Yunan
mitolojisindeki ünlü Olimpos dağı
olduğu söylenir.
Tanrıların ateşini Olimpos’tan çalan
Prometeus, tanrıların tanrısı Zeus’u
çok öfkelendirir. Bunun cezasız
kalmamasını isteyen Zeus bir plan
yapar. İntikam alınmalıdır. Zeus’un
planı, yeryüzündeki bütün kötülükleri,
Prometeus ve arkadaşlarının
reddedemeyeceği güzellikte bir varlıkla
onlara ulaştırmaktır. Bu varlığın adı
“
Kadın
”dır.
Tanrı Zeus, kadını yaratmaya karar
vermiştir. İlk iş olarak oğlu, demirci
tanrı Hephaistos’a toprak ve suyu
karıştırarak bir beden yaptırır.
Hephaistos ustalığı ile kadına güzel
bir şekil verir. Bilgeliğin ve becerinin
tanrıçası Athena, kadına el işlerini,
dokumayı, sanatı öğretir. Altın simden
kuşağını da beline dolar. Kadını kadın
yapan özellikleri vermeye gelince; bu
iş Afrodit’indir. Afrodit kadının yüreğini
isteklerle doldurur, yüzüne zerafet,
bedenine endam verir. Tutku, aşk,
şehvet, güzellik hepsini kadına yükler.
Tanrıların habercisi olan Hermes’in
görevi kadına şeytani duyguları, yalanı,
düzenbazlığı vermektir. Bunu büyük
bir kolaylıkla yapacaktır. Son olarak
Zeus kadına can vermek için dört
rüzgar üfler. Kadın artık canlanmıştır.
Şimdi sıra onu süslemeye gelir. Bu
iş de perilere aittir. Periler onu altın
gerdanlıklarla, kemerlerle ve çiçeklerle
donatırlar. Onu akılları baştan alan bir
güzelliğe kavuştururlar. İsim koyma
vazifesi Hermes’indir. Haberci tanrı
Hermes ona “bütün tanrıların armağanı”
anlamına gelen “PANDORA” adını verir.
Zeus Pandora’ya can verdikten ve
onu bütün kötülüklerle, çirkefliklerle
ve aynı anda güzellik ve çekicilikle
donattıktan sonra Prometeus’tan ve
insanlıktan intikam almaya hazırdır.
Zeus Pandora’nın eline bir kapalı
bir kutu verir. Bazı kaynaklar bunun
bir testi olduğunu da söylerler. O’nu
Prometeus’un kardeşi Epimeteus’a
gönderir. Epimeteus aklı başına
sonradan gelen, geç uyanan anlamına
gelir.
Olacakları önceden bilen kahin
Prometeus, kardeşi Epimeteus’u
Zeus’tan gelecek hiçbir hediyeyi
almaması konusunda uyarır. Ancak
güzelliğiyle herkesi büyüleyen
Pandora’yı gören Epimeteus,
kardeşinin nasihatlerini unutur ve
Pandora ile evlenmeye karar verir.
Onun çekiciliğine karşı koyamayıp ona
sahip olur. İçinde bütün kötülüklerin
olduğu kutu ile beraber.
Zeus’un eline verdiği kutuda ne
olduğunu bilmek isteyen Pandora,
merakını yenemez ve kutuyu açmaya
karar verir. Kutu sıkıca kapanmış
olsa da, isteyen bir kadının elinden
kurtulamaz. Sonunda açılır. Açılır
açılmaz büyük bir fırtına ile beraber
içinde ne kadar kötülük, dert,
kıskançlık, hastalık, açlık, yaşlılık,
delilik, ahlaksızlık varsa yeryüzüne
saçılır. Pandora kutunun kapağını
kapatmak ister ama artık çok geçtir.
Bütün yeryüzü bu kötülüklerle
dolmuştur. Cehennem artık bu
dünyadadır. Buna rağmen Pandora,
kutunun kapağını son bir hamle ile
zar zor kapatmayı başarır. Dışarı
çıkamayan, kutunun içinde tek kalan
ise, insanları bütün bu zorluklarla,
kötülüklerle, savaşlarla, cehaletle,
karanlıkla, gericilikle ve düşüncesizlikle
mücadele gücü veren şeydir:
UMUT...
Pandora, kötülük, kutu ve...