89
Egzotik ve büyüleyici bir masal gibiydi
yaptıkları. Fantastik ve görkemli
dünyasında neler oluyordu kim bilir?
Yapıtlarında yeni Gotik biçimlerle yeni
yapı tekniğini ustaca bağdaştırmasını
bilen Antoni Gaudi Cornet (1852
-1926), mimarlıkta biçim ve teknik
yenilikler yaptı. Art Nouveau (Yeni
Sanat) akımının İspanya’daki öncüsü
oldu. Öğrenimini Barselona’da yaptı ve
yine Barselona’ya imzasını attı.
25 Haziran 1852’de Katalonya’nın
Reus kentinde doğdu. Bir bakır
ustasının oğluydu. Sanatında kullandığı
zanaat inceliklerini babasından
almıştı. 1869’da başladığı mimari
eğitimi, askerlik hizmeti ve çeşitli
nedenlerle sekiz yıl sürdü. 1878’de
eğitimini tamamladığı Barselona
kenti, tüm sanatsal etkinliklerinin
merkezi oldu ve kişiliğinin gelişiminde
büyük yer tuttu. Sanki Barselona
ondan ibaretti, o Barselona’dan… O
dönem, Barselona’da özellikle tekstil
endüstrisinin gelişmesiyle orta sınıfın
güçlendiği, zenginliğin ve şehirsel
gelişimin arttığı bir dönemdi. Gaudi,
Fransız mimar Eugene Viollet-le-Duc
ve “süsleme, mimarinin kaynağıdır”
diyen İngiliz düşünür John Ruskin’in
teorilerinden etkilenmişti. Zamanla
19.yy.’ın baskın tarihî stillerinin ötesine
geçerek, kendi sınıflandırılması güç
estetiğini yaratmıştı.
İlk önemli eseri, Vicens ailesi için 1883-
1888 tarihlerinde yaptığı Barselona’daki
Casa Vicens adlı yazlık ev oldu. Daha
sonra Eusebi Güell adlı sanayici ile
güçlü bir ilişki kurarak bu aile için
yaptığı eserlerle Barselona’da saygınlık
kazanmıştı. Bu eserler, Güell Pavilyonu
(1884-1887), Güell Sarayı(1886-1888),
Güell Mahzeni (1895-1898), Colonia
Güell Türbesi (1898-1908), Fantastik
Güell Parkı( 1901-1914)’ydı. Diğer
önemli eserleri arasında ise Teresano
Koleji (1888-1889), yılın binası ödülünü
kazandıran Celvet Evi (1898-1900),
Bellesgurad Villası (1900-1905), Battlo
Evi (1904-1906), La Pedrera adıyla
bilinen Mila Evi (1904-1906) bulunur.
En ünlü eseri ise hayatını adadığı,
yapımı halen süren La Sagrada
Familia Kilisesi’dir. Gaudi, 1882’de
F. Del Villar tarafından yapımına
başlanan bu kiliseyi tamamlama işini
1883’de üzerine aldı. Gittikçe daha
fazla zamanını bu esere ayıran Gaudi,
1908’de başka proje almayı bıraktı ve
1926’da ölümüne kadar sadece La
Sagrada Familia ile uğraştı. Gaudi, tüm
mimari bilgisini karmaşık semboller
sistemi ve inancın gizemlerine ilişkin
görsel açıklamalarla birleştirerek bir
20. yy. katedrali yaratmayı arzuluyordu.
Sadece tüm enerjisini esere ayırmakla
kalmadı, stüdyosunu da inşaata taşıdı.
7 Temmuz 1926’da, 74 yaşında bir
trafik kazası sonucu öldü ve Sagrada
Familia’ya gömüldü. Kilisenin ismi ise
“Bitmemiş Kilise” olarak kaldı. Gaudi,
koyu bir Katolik ve ateşli bir Katalan
milliyetçisiydi. Katalanca konuşmanın
yasalara aykırı olduğu bir dönemde,
Katalanca konuştuğu için tutuklandı.
İlerleyen yaşında kendini tamamen dini
bir yapıya adaması da dindarlığından
kaynaklanıyordu. Gaudi, bir dahi olarak
kabul edilmekle birlikte, renk-körü
olarak da bilinirdi. Bu iddiaya göre,
eserlerini yardımcısı Joseph Maria Jujol
olmadan yaratması mümkün değildi.
Gaudi’nin eserlerinin sekiz tanesi
Unesco Dünya Mirası Listesi’nde
yer alıyor. Park Güell, Palau Güell ve