93
1500’lü yılların başında Nurnberg’li
saat ustası Peter Henlein “Nurnberg
Yumurtası” olarak da bilinen, taşınabilir
ilk saati yaptı. Yayla çalışan mekanik
saatlerin de ilk örneklerinden olan bu
saat de yaygınlaşarak, modern çağa
geçişteki en önemli adımlarımızdan
olan zaman kavramının günlük
hayatımızın vazgeçilmez bir parçası
haline gelmesini sağladı.
Günümüz bilim dünyasının vazgeçilmez
üyelerinden bazıları, ileride sahte para
üretmek yüzünden hapishanelere
düşecek bir kalpazanın elinden
çıkacaktı, üstelik 5 yaşındayken.
1500’lü yılların sonunda Hollandalı
Sacharias Jansen, çocuk yaşında
sokaklarda satıcılık yaparak
geçiniyordu. Son dönemde iyice
moda olmuş gözlükleri satıyordu ama
elindeki gözlükler, ileri derecedeki
bozuklukları düzeltmeye yetmiyordu.
Babasının yardımı ile iki merceğin
üst üste kullanılmasını sağlayacak
gözlükler yapmaya başladı. İki lensin
üst üste kullanılması ile görüntüyü 9
kata kadar büyütebiliyordu. Dünyanın
ilk mikroskobu böylelikle hayat bulmuş
oldu. Hayat şartları onu sahte bozuk
para üreten bir kalpazan haline getirse
de, buluşu tıp tarihini değiştiren en
önemli cihazlardan biri olarak adını
yaşattı.
Jansen’in bilim dünyasını değiştirme
başarısı bununla da bitmedi. Çift
lensli sistemini başka amaçlarla da
kullanan Sacharias bunun uzaktaki
cisimlere bakmak için de çok iyi bir
yöntem olduğunu keşfetti. 1608 yılında
festivallerde, panayırlarda teleskobunu
satmaya çalışan adamın buluşu,
dönemin en önemli bilim adamı olan
Galileo Galilei’nin eline geçti. Cihazın
tasarımında çok önemli değişiklikler
yapan Galileo, bu cihazdan
faydalanarak, Dünya’nın Güneş’in
etrafında döndüğünü ispatladı. Kilise
ile bilimin arasının açılmasına sebep
oldu, modern bilimin atalarından biri ve
gözleme dayalı astronominin de babası
haline geldi.
9. Yüzyılda Çinlilerin “Ölümsüzlük
İksiri” bulma çalışmalarında karşılarına
duman ve ateşin laneti çıktı. Bu kara
toz, zaten birbirlerini öldürmek için
fırsat kollayan insanların işini çok
kolaylaştıracak baruttu. Başlarda havai
fişeklerde kullanılan toz, yavaş yavaş
silah formuna girmeye başladı. Önce
Ortadoğu’ya oradan da Avrupa’ya
yayıldı. İkisine de yayılmasının
arkasındaki temel etmen ne ilginçtir ki
Moğollar oldu. Avrupa ilk defa barutun
kesif kokusunu 1241 yılında Mohi
savaşında duydu ve korkarak savaş
alanından çekildi. Bu yeni icat derhal
ilgilerini çekti, 1248 yılında ilk toplarını
savaşta kullanmaya başlamışlardı.
Rönesans ile birlikte bu form daha