Dergi Bursa Haz-Tem 2013 - page 90

88
doğru biraz daha yaklaştırdığını
düşünürken, başladığımız noktanın da
gerisine düştüğümüzü biz tam olarak
ne zaman fark ettik?
Bazen olmuyor, değil mi? Bize göz
kırptığını sandığımız yıldızlar bile el ele
tutuşup gündüze aktı da, biz bir trenin
aynı vagonu içinde tutamadık ellerimizi.
Biz oturduğumuz yerden dünyanın
bütün kirazlarını düşürdüğümüze
inanırken, "bıçkı yemiş dal gibi" ayrı
düştüğümüzü göremedik. Ve tüm
bunlar için oturup anlamaya da
çalışmadık olanları. Ya birbirimize
karşı bizim bile göremediğimiz bir öfke
karışmış zaten yüzüyordu kanımızda,
ya da biz ahmaklığımızdan boğulup
gittik yanımızdan geçen göllerden
birinin kıyısında.
Aradan zaman geçti, tren dur durak
bilmeden devam ederken, biz atlayıp
ayrılmanın da, oturup sil baştan
başlamanın da imkansız olduğunu
fark ettiğimizde, çaresizlik içinde
garip bir telaşa düştük. Korku aklın ve
sağduyunun katiliydi, biz aklımızı pek
erken gömdük. Geride bize kalan tüm
endişeler, tedirginlikler ve aldanışlarla,
korkunun bize sunduğu tüm baygın
kokuları içimize çektik; dahası elimize
yüzümüze de bu kokudan sürüp,
birbirimize bonkörce dokunduk. Bizi
gönüllerimizin cennetine götürdüğünü
düşündüğümüz trenin, bir anda
lunaparklardaki korku tünellerine
girdiğini sandık. Kendimizi kızgın
başlı canavarlar, tüyleri ürperten
sesler ve su içinde kalmış keskin
virajlarla dolu o tünelde hissettikçe,
birbirimizi de düşman gibi görmeye
başladık. Işığın ya da işte karanlığın
oyununa geldik. Çok bakarsak biter
sandığımız yüzlerimizi görmemek
için yüzümüzü çevirdik birbirimizden.
Oldu ya, o tünelde bile bir anlığına
neşeyle attığımız kahkahalar, karanlık
duvarlardan iğrenç aksi-sadalar
olarak geri döndü kulaklarımıza. Biz
birbirimizden korkmaya başladık.
Şimdi, o trenden ineli çok zaman
geçtiğinden olsa gerek, böylesine sakin
ve akli-selim yaptığım tüm tahlilleri o
günlerde yapmak, o sıra bana da, sana
göründüğü gibi gece yarısı odamıza
girmiş gulyabanilerle dost olmak kadar
uzak görünüyordu. Ve ama yine de,
tüm bu sükunetime rağmen, aklımı ve
gönlümü iki elimin arasına alıp bir an
seslerini dinlesem, karisi sen olan hınç
dolu bir şiir duyuyorum. O tünele biz
fotoğrafa yazı
1...,80,81,82,83,84,85,86,87,88,89 91,92,93,94,95,96,97,98,99,100,...156
Powered by FlippingBook