94
kadar yükselen bir frekansta
olması gerekiyor. Ses
titreşimleri, havaya çarpınca,
suya atılan bir taşın meydana
getirdiği halkalar gibi, havada
her yönde ilerleyen titreşimler
meydana getiriyor. Böylece
ses, havada ses dalgaları
halinde yayılıyor. Ses dalgaları,
kulağımıza geliyor. Kulak
zarında da aynı titreşimleri
meydana getirerek sesi duyma
olayı meydana gelmiş oluyor.
Mahalleden geçen sokak
satıcıları da hayatımıza
ses katanlar arasındadır:
“simiiiiit isteyennn” diye
bağıran simitçiler, “eskiler
alıyorum” diyen eskiciler,
“overlok makinası ayağınıza
geldi” diyen overlokçular,
ezberlediğimiz nakaratları ile
tüpçüler, patates-soğan satan
seyyar manavlar ve daha
niceleri... Bazen dikkatimizi
dağıtan hatta sinirimizi oynatan
sesler de gelir kulağımıza;
topuk sesi, bozuk para sesi,
tebeşir sesi, sandalye çekme
sesi, alarm sesleri, trafikte
işittiğimiz korna, fren, motor ya
da ambulans sesleri, anahtar
sesleri, kapı gıcırtısı, davul
sesleri, zil sesleri, çan sesleri,
televizyonda kanal arama sesi
bunlara en güzel örneklerdir.
Telefonda duyduğumuz meşgul
sesinden fotoğraf çekme
sesine, Formula 1 sesinden
daktilo ya da günümüzdeki
şekliyle klavye sesine kadar her
şey aklımıza ses dendiğinde
gelenlerdir.
Sesin, ses dalgaları halinde
yayılması, ışık kadar olmasa
bile (ışık saniyede 300.000
kilometre hızla gider), hızı
oldukça fazladır. Saniyede
331 metre ilerleyebilir. Sesin
şiddeti onu meydana getiren
titreşimlerin büyüklüğüne,
ses kaynağından olan
uzaklığa bağlıdır. Yüksekliği
saniyedeki titreşim sayısına
göre değişir; titreşim ne kadar
çok olursa, ses o kadar ince
olur. Tonu ise aynı yükseklik
ve aynı şiddetteki sesleri
birbirinden ayırt etmemize
yarayan özellikleridir; titreşen
maddenin cinsine göre değişir.
Ses titreşimlerinin, belirli bir
zaman aralığında eşit olması,
gürültüyü meydana getirir.
Belirli bir armoni içinde karışan
ses dalgaları ise müziği
meydana getirir.
Kulağımızın duyabildiği titreşim
kadar onu algılayabiliriz, doğru.
Diğer isimleriyle seda ya da ün,
her an hayatımızın içindedir.
Duygu ve düşünceyi de temsil
eder, herhangi bir davranış ya
da tutum karşısında uyanan
ruhsal tepkiyi de. Aralarında
uyum bulunan titreşimleri de
ses olarak adlandırırız. İşitme
duyusunu, uyaran dalgalar ya
da bu tür dalgaların beynin
işitme özeğini etkilemesi de
bize sesi işaret eder.
Kimi zaman sessizlik arar ve
doğaya koşarız ama orada
da sesten kaçamayız; su ya
da rüzgar sesi, yağmur, dalga
sesi veya gök gürültüsü bu
sessizliğe bir anlam katar.
En azından hapşırabiliriz,
öksürürüz, belki bir bebek
sesi gelir ya da uyuyan birisi
horlar. Kısacası ses hiç bitmez.
Ayak sesi duyarız. Çığlık
atan olur. Birisi ıslık çalar.
Kulağımız çınlar. Öpücük sesi
bile kulağımızı tırmalayabilir.
Birden bir cam kırılabilir. Üst
kat komşumuz sifonu çekebilir.
Uzaktan bir silah sesi ile
irkilebiliriz. Televizyonda dış
ses bize konuyu anlatırken,
TV’den sıkılıp sesini kısıp iç
sesimize kulak verip uykuya
dalabilir, sessizliğe ihtiyaç
duyabiliriz...
the first things that come to mind
when we mention sounds.
The sound travelling as sound
waves is quite fast, not as fast
as light (light travels 300,000km
per second) but still fast. It
travels 331 meters per second.
The volume of a sound differs
according to the magnitude of
the vibrations and the distance
from the source of the sound.
The pitch differentiates according
to the number of vibrations per
second; the more the vibration
the higher the sound. The tone
helps us identify sounds with
the same volume and pitch; it
changes with the type of the
vibrating matter. When sound
vibrations are equal in a certain
time span, noise is formed.
Sound waves mixing in harmony
create music.
We can sense it is as much as the
vibrations heard by our ears, true.
It is constantly in our lives. It also
represents feelings and thoughts;
our emotional reaction to a
behavior or an attitude. Coherent
vibrations are also called sound.
Sound waves stimulating the
sense of hearing or their effect on
brain’s function to hear are also
identified as sounds.
Sometimes we seek quiet and
we go to mother nature but we
cannot avoid sound there either;
sound of water or wind, rain,
waves or thunder add meaning
to the silence. You might sneeze
or cough, hear the sound of a
baby or the snore of a person
from a distance. In short, sound
never ends. Footsteps. Someone
screaming. A whistle. Your ears
ringing. Sometimes even a kiss
might come as an irritating
sound. A glass might shatter. The
upstairs neighbor might flush the
toilet. You might hear a gunshot
from afar. We might get bored of
the voice-over on TV and opt to
listen to our inner voice and fall
asleep, in need of silence…
bakış açısı
point of view