43
Fotoğraf:
Karagöz Müzesi, Meral Kuru, Nisan 2014
Photo:
Karagöz Museum, Meral Kuru, April 2014
Take your coffee and relax. We
are now taking you to a time full
of witty remarks and puns; where
a battle of words takes place
amidst the clamor of tambourine.
Those were the times when
aesthetics was given much more
importance than today, when
humor had not dropped down to
below the belt and when the art
of satire was used to make fun
in a very fine manner instead of
exposing people for what they
really are… Let us take a short
and joyful journey out of our age
of communication towards an
age with no radio or newspaper.
Let us approach the pages of
history with a story that everyone
is familiar with but no one knows
the truth about. Let us open the
doors that lead to a graceful art
form of our culture; the Karagöz
play…
Legend has it that Karagöz and
Hacivat were the ironmonger
Kambur Bali Çelebi (Karagöz)
and stonemason Halil Hacı
İvaz (Hacivat) working at the
Orhan Mosque construction site
during the reign of Sultan Orhan.
The workers who listened to
the witty remarks of these two
stopped working and gathered
around them to listen. That is
why the construction goes very
slowly. The Sultan has them
both executed when he learns
about this. (Another legend
has it that Karagöz is executed
but Hacivat dies on the way to
pilgrimage.) The Sultan feels
remorse afterwards and Şeyh
Küşteri takes his white turban
off of his head in an effort to
console the Sultan, stretches
it, lights a candle behind it and
starts imitating the witty remarks
Kahvenizi alın ve ayaklarınızı
uzatın. Şimdi sizi nüktelerin,
cinasların yer aldığı;
atışmaların söylendiği ve
kelimelerin tef velvelesiyle
raks edip dolaştığı zamanlara
götürüyoruz. Estetiğin toplum
yaşamında günümüzde
olduğundan daha fazla
önemsendiği, mizah anlayışının
henüz şimdiki gibi bel
altına inme pespayeliğine
düşmediği, hele hele hiciv
denilen sanatın kirli çamaşırları
ortaya dökmekten çok,
inceden inceye dalga geçme
sanatı olduğu devirlerdi...
Kısa bir süreliğine de olsa
içinde bulunduğumuz iletişim
çağından tarihi bir yolculuğa
çıkarak; radyonun, gazetenin
olmadığı çağlara doğru keyifli
bir yolculuk yapalım. Dilden
dile dolaşan ve herkesin
dilinin ucunda o çok bildik,
aslı bilinmez olan hikâyeyle
tarihin sayfalarına yaklaşalım.
O dönemlerden bir sanatımızın,
dünyanın başka hiçbir
kültüründe olmadığı kadar
zarif bir sanatımızın kapılarını
aralayalım; Karagöz oyunu…
Rivayete göre; Karagöz
ile Hacivat Sultan Orhan
döneminde, Orhan Cami
inşaatında çalışan demirci
ustası Kambur Bali Çelebi
(Karagöz) ile duvarcı ustası
Halil Hacı İvaz(Hacivat)’dır.
İki ustanın aralarında
geçen nükteli konuşmaları