99
tarzı ve mütevazılığı ile de
kendine hayran bıraktı Lupita
Nyong’o… Genç oyuncu
mesleki yeteneğinin yanı
sıra samimi tavırları, içten
gülüşü ve candan bakışlarıyla
da dikkat çekmeyi başardı.
Verdiği röportajlarda, bir yıl
öncesine kadar televizyon
karşısında hayranlıkla izlediği
bir organizasyonda sahneye
çıkmış olmanın şokunu uzun
süre atlatamadığını dile getiren
Nyong’o, bu aralar çekimleri
devam eden ve 2015 Aralık
ayında gösterime gireceği
duyurulan “Star Wars Episode
7” için kamera karşısına geçti.
Filmdeki performansıyla
aldığı ödüller sayesinde
açılan kapılardan yalnızca biri
olan bu projeyi daha niceleri
takip edecek gibi görünüyor.
Star Wars gibi efsane bir
film serisinin içinde yer
alacak olmanın mutluluğunu
taşıyan Nyong’o için bu film
çocukluğundan da bir parça
taşıyor. Fazlasıyla hayalperest
oluşu ve bu özelliği ile
bilinmesi nedeniyle çocukken
annesinin ona “uzay gezgini”
lakabını takmış olmasının
ardından yıllar sonra bugün
artık gerçek bir uzay gezgini
olmaya hazırlanıyor.
2014 yılında yıldızı parladıktan
sonra birçok film teklifi alan
ve bunları değerlendiren
Nyong’o, şu aralar devam
eden film çekimleri nedeniyle
vakit ayıramasa da ilk
göz ağrısı olan tiyatrodan
vazgeçmemeye de kararlı.
Hayatının son 10 yılını başarılı
bir oyuncu olmayı hayal
etmekle geçiren Nyong’o, bu
hayaline kavuşmaktan öte bir
ilgi gördüğünü ve büyük bir
başarıyı çok kısa zamanda
elde ettiğini düşünüyor ve
bunu hak etmek için daha
fazla çalışması gerektiğine
inanıyor. Ona yılın kadını,
dünyanın en güzel kadını gibi
unvanları yakıştırmaları ise
onu son derece utandırıyor
çünkü çocukluğundan beri
dış görünüşüyle hiçbir zaman
övünmemiş. Kendini güzel
bulabilmesi için 16 yaşına
gelmesi gerekmiş ve bu
da yaşadığı kasabada ten
rengiyle bir fotoğrafçının
ilgisini çekmesi sayesinde
olmuş. Fotoğraflarını çekerken
ona güzel hatta muhteşem
göründüğünü söyleyen
fotoğrafçı, Nyong’o’nun
güzellik konusunda o güne
kadar yeterince gelişmemiş
olan özgüveninin doğmasına
sebep olmuş. Güzelliğin saf ve
temiz duygularla, sevgiyle dolu
bir kalbin yüze yansımasıyla
oluştuğuna inanıyor ve
yaşamını da bu inanca uygun
olarak sürdürüyor.
O artık bir güzellik elçisi, moda
ikonu, stili, aksesuarları takip
edilen, oynadığı ilk filmiyle
Oscar alarak 2014 yılına
imzasını atmış bir kadın…
Güzelliğini ve yeteneğini
tüm dünyanın tescillediği bir
isim… Hayatının 15 dakikasını,
ömür boyu gururla taşıyacağı
bir başarıya çevirdi. Tüm
yaşamının bir anda sihirli
bir değnek değmişçesine
değişmesi elbette tesadüf
değil. Nyong’o’nun hayatında
her şey aniden olup bitmiş
gibi görünse de, en büyük
pay kuşkusuz onun çocukluk
hayallerini bitmek tükenmek
bilmeyen çalışma azmi ve
yeteneğiyle beslemiş olması…
be released in December 2015.
It seems that this project will be
one of the many in which she will
star thanks to her performance
in the movie and the awards she
received. Nyong’o is happy to be
a part of the legendary Star Wars
series and for her this movie
takes her back to her childhood.
Her mother used to call her
“space traveler” when she was a
kid because of her fancifulness
and now after many years she
is preparing to become a real
space traveler.
Nyong’o received many film
offers after following her
success in 2014 and she is
currently evaluating all of them
while despite the long shooting
schedule of the movie she is also
keen on not giving up the theater
which is her first love. Nyong’o
has spent the last 10 years of all
life dreaming to be a successful
actress but she still thinks that
she became successful in a
very short period of time and
thus believes that she has to
keep on working more and more
to deserve this. The titles she
is given such as the woman of
the year or the most beautiful
woman in the world only make
her feel abashed because she
has never boasted about her
physical appearance. She had to
wait to become 16 to find herself
beautiful and this was only
possible when she attracted the
attention of a photographer in the
town where she lived. After taking
her photos, the photographer has
told her that she looks great and
even fabulous thus resulting in
springing up her self-confidence
in her beauty. She believes that
beauty is the reflection of a loving
heart on one’s face with pure and
clean emotions and lives her life
accordingly.
She is now an ambassador
of beauty, a fashion icon
with a sought after style and
accessories and she is a woman
who left her mark on the Oscars
in 2014. A name the beauty and
talent of which is accepted all
over the world… She transformed
15 minutes of her life into a
success she can carry for the
rest of her life. It is of course no
coincidence that her life changed
in an instant as if touched by
a magical wand. Even though
everything in her life appears as
if they occurred instantly, she
owes them all to the never ending
determination of her childhood
as well as her talent…