64
uzaktaki yakın
pasaport sahiplerine olacak. Size
önerim havaalanındaki görevlilere yeşil
pasaportun ne olduğunu anlatmaya
çalışmak yerine Türkiye’den giderken
zahmetsizce vizenizi edinip yola bu
şekilde koyulmanız.
Deniz ya da karayolu ile ulaşım imkanı
olmadığına göre herkesin bu ülkeye
giriş kapısı başkent Havana’daki
Jose Marti Uluslararası Havalimanı.
Hazır lafı açılıp Jose Marti ismini
zikretmişken bundan sonrası için
ülkeyi, neler olup bittiğini, mevcut
durumu ve karşılaşacağınız farklılıkları
algılayabilmeniz için Küba tarihinden
bahsetmek gerek.
Mevzuya tarih kitaplarından tanıdık
bir isimle başlayabiliriz. Hindistan
yolculuğuna niyetlenip Amerika kıtasına
ulaşan Kristof Kolomb “insan gözünün
gördüğü en güzel topraklar” olarak
tanımladığı bu adayı 1492’de İspanyol
sömürge topraklarına dahil etmiş. O
yıllarda adada sömürgeci İspanyol
denizcilerin bu yanılgıyla aslında
Hintliler demeye çalışırken “Los Indios”
olarak isimlendirdikleri 100 bin kadar
yerli yaşamaktaymış. XVI. yüzyılın
başında 1512’de Diego Velasques
isimli İspanyolun 300 kişiyle adaya
çıkarak başladığı kolonizasyon sonraki
yüzyıllarda yerlilerin kıyımı, Afrikalı
kölelerin adaya getirilmesi ile başlayan
köle ticareti, büyük plantasyonlardaki
tütün ve şeker kamışı üretimi, gittikçe
büyüyen ticaret ve sanayi potansiyeli
derken Küba XIX. Yüzyılın ikinci yarısına
dek Latin Amerika’daki en güçlü ve en
zengin sömürge ülke olarak varlığını
sürdürmüş.
1865’te resmen kaldırılan köle ticareti
ile oluşan işgücü açığı, Çinli işçiler
ve Meksikalı yerlilerle kapatılmaya
çalışılsa da bu yıllarda adada İspanyol
sömürgesine karşı direnişin ilk
işaretleri de verilmeye başlamış ve ada
İspanya’ya karşı çıkan İspanyol kökenli
Kübalıların ve yerli halkın sömürge
yönetimlerine karşı direnişlerine tanık
olmuş. On yıl süren 1. Bağımsızlık
Savaşı başarısızlıkla sonuçlanmış
ancak Havana Havalimanı’na ismine
veren 1895’te savaşırken ölen Küba’nın
ruhu, şair, gazeteci, öğretmen ve
hukukçu Jose Marti’nin önderliğindeki
mücadele ile 1898’de İspanya’ya karşı
ikinci bağımsızlık savaşı kazanılmış.
Aslında bu durumu bir bağımsızlık
olarak tanımlamak güç gibi görünüyor.
Çünkü İspanya’ya karşı kazanılan zafer
ve bağımsızlık İspanya’ya savaş açan