65
ABD’nin adayı işgali ile gerçekleşmiş.
Bağımsızlık sonrası 1901’de yeni
Küba anayasasının hazırlanması
ABD’nin her adımını kontrol ettiği bir
süreç olarak gerçekleşmiş ve adadaki
ABD yörüngesindeki dikta dönemi
başlamış. Adanın en doğu ucunda
son yıllarda adını hapishaneleriyle ve
çok da iç açıcı olmayan haberlerle
sıkça duyduğumuz Guantanamo
Körfezi’nde yer alan askeri üs de bu
yıllarda kurulmuş. Küba’nın iç ve dış
ilişkilerinde söz sahibi olmak hakkını
da aldıktan sonra adadan 1901 yılında
çekilen ABD işgali sonrasında başlayan
diktatör Machado dönemi 1933’teki
genel greve dek sürmüş. Hemen
ardından yerini yeni ve sonrasında ünü
dünyaya yayılan bir diktatör, Batista
almış. Batista zamanında ülke adeta
ABD’nin sayfiye yerine, aynı zamanda
suç ve zevk bataklığına dönüşmüş.
Lüks oteller, casinolar, gece hayatı,
son model otomobiller, plajları
dolduran ABD’li tatilciler bir yanda,
yönetimin göz yumduğu mafya ilişkileri,
suç örgütleri öte yanda yıllar geçerken
Küba halkına yine bir başka kölelik hali
düşmüş. 1947 yılında Batista zorlama
ile yapılmasını kabul ettiği seçimleri
güçlenen muhalefetin kazanacağını
hissedip iptal edince muhalifler
dünyanın en meşhur ve karizmatik
liderlerinden biri olan ve halen –
hastalığı nedeniyle pek ortalarda
olmasa ve yönetimi kardeşine devretse
de- gücü ve etkinliği süren Küba lideri
Fidel Castro’nun önderliğinde yer altına
inmiş.
Bu sayımızın ana teması umut. Küba
tarihi de kölenin efendisine, gerillanın
diktatöre yönelik umutlu ve iyimser
isyanları ile dolu. Castro, ilk ihtilal
girişimi olan, 119 kişi ile yaptığı ve
çoğunluğun öldüğü Moncado kışlası
saldırısı sonrası yanında sağ kalan
iki kişi ile bir tepenin eteklerinde
otlarda uzanmış vaziyette, mitralyözle
kendilerini tarayan uçakların gitmesini
bekledikten sonra yerinden doğrulur
ve şu soruyu sorar: “Kaç kişiyiz? Kaç
silahımız var?”. Cevaben “Üç kişiyiz ve
iki tüfeğimiz var” yanıtını alınca Fidel’in
verdiği tepki işte tam bu umut ve
iyimserliğin karşılığı: “Tamam çocuklar,
şimdi başlıyoruz”.
Hikaye uzun tabi. Fidel ve arkadaşları
yakalanır ve ünlü vecizesi “La
Historia Me absolvera/ Tarih beni
haklı bulacaktır” sözleriyle bitirdiği
savunmasıyla biten yargılama süreci
sonucunda 15 yıl hapis cezasına