Dergi Bursa Aralık-2011 - page 61

59
“SANATIN öğretilmez, keşfedilir
olduğunu biliyordum. Hala hayata
karşı, bilinmeyene karşı sorularım var.
İnançlarımın ve düşlerimin peşinden
gitmeye devam ediyorum. Hayat
görüşüm; kişi hayata nasıl bakıyorsa,
hayat ona aynadan akseder gibi
geri dönüyor” diyor umudun bir
diğer simgesi olan dilek ağaçlarını
resmeden Gülay Çallı. Atölyesinde
buluştuğumuzdaki inceliği ve güler
yüzü onun hayata ve sanatına ne kadar
da bağlı olduğunu kanıtlıyor. Özenli
oluşu, sanatçı naifliği ve yüreğindeki
sıcaklık resimlerine yansımış zaten.
Sohbeti de en az gülüşü kadar içten ve
sıcacık…
Söze sizi biraz daha yakından
tanıyarak başlayalım. Resme olan
ilginiz nasıl başladı, ne şekilde gelişti
ve size göre şimdi nerede?
1960 yılında Yalova'nın bir köyü olan
Gacık'ta doğdum. İlkokula orada
başladım. Çocukluğum daha sonra
İstanbul ve tekrar Yalova'da geçti.
Lise yıllarında derslere ilgisizliğim
nedeniyle okuldan ayrıldım ve Endüstri
Meslek Lisesi'nin sanat bölümlerini
3 yıl içerisinde başarıyla bitirdim. Bu
sırada desen çizmeyi, nakış, çiçek
ve ev ekonomisi gibi dallarda dersler
aldım. Yeteneğimi o yıllarda fark
ettim. Tasarlamak hep düşlerimde
Gülay Çallı
1...,51,52,53,54,55,56,57,58,59,60 62,63,64,65,66,67,68,69,70,71,...140
Powered by FlippingBook