85
Süha Derbent kimdir, kendinizi nasıl
tanımlarsınız?
Beni gerçekten en iyi anlatan cümle,
“Kedi hayranı” olmam. 1963 İstanbul
doğumluyum, fotoğrafa olan ilgim
yaklaşık 19-20 yaşlarımda başladı ve
kısa süre sonra da basında çalışmaya
başladım. Cumhuriyet gazetesi, Atlas
ve Marie Claire dergilerinde foto-
muhabir olarak çalıştıktan sonra Gezi
National Geographic dergisinde görsel
yönetmenlik yaptım. 1998 yılından
bu yana serbest çalışıyor ve yine o
tarihten bu yana vahşi doğa çekimleri
yapıyorum.
Büyük vahşi kedi fotoğrafçılığını
seçme sebebiniz nedir?
Vahşi yaşam fotoğrafçılığı çok zor
ve sabır gerektiren bir uğraş. Kendi
içerisinde de birçok uzmanlık alanına
ayrılıyor. Kedi hayranı olmam sanırım
en büyük etken oldu ve bende büyük
kedileri seçtim. Yeryüzünde 38 tür kedi
yaşıyor ve bunlardan 7 tanesi büyük
kedi olarak adlandırılıyor. Sıralayacak
olursak; Aslan, Leopar, Çita, Kaplan,
Puma, Kar Leoparı ve Jaguar.
Çekimler sırasında ne tür zorluklar
yaşıyorsunuz? Çekimler öncesinde
nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz?
Çekimler bu canlıların yaşadığı
doğal hayat koşullarında yapılıyor ve
genellikle ya çok sıcak ve nemli veya
çok soğuk ortamda çalışıyoruz. İklime
ve doğaya uyum sağlamak gerekiyor.
Çekim öncesi bazen bir yılı aşan süre
araştırma yapıyorum ve yazışıyorum.
Çekime gittiğimde karşılaşacağım
sürprizleri minimize ederek gitmek
zorundayım. Doğa koşulları, uygun
iklim ve zamanlama temel konuları
oluşturuyor. Bunlar uyum için gerekli
önlemler, bölgedeki hayvanların sayısı,
davranış özellikleri, daha önce görülme
sıklıkları, izlenme süreleri, yaklaşılabilen
mesafe ve canlıların o bölgeye has
davranışları hakkında bilgi ediniyor
ve bunlardan hareketle çalışma
planı yapıyoruz. Ayrıca çekim öncesi
sponsor bulma süreci de ciddiye
alarak uğraştığım ve uzun zamana
yayılan bir süreç. Firmaların kurumsal
kimliklerine, marka değerlerine, hedef
ve vizyonlarına uygun projeler geliştirip
bunları doğada yaşam ve hayvan
davranışı üzerinden anlatan sunumlar
oluşturuyorum.